Mersin’de hayvancılıkla uğraşan Tosun ailesinin keçilerinden biri ikiz doğum yaptı. Oğlaklardan biri ölürken, diğeri tamamen tüysüz olarak dünyaya geldi. 04.04.2022, Sputnik Türkiye. Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Çiriş köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Hüseyin ve Aysel Tosun çiftçinin keçilerinden biri Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır. 10 Yunus Suresi 100 . Bu ayet İslâm adına dine sokulan pisliklerin sebebini de göstermektedir. Mantıkla çelişen yüzlerce hadisi kitabımıza sığdıramayacağımız için sadece on tane örnek hadis ile yetineceğiz. Dışkının kıvamı sert değilse bu bir sorun oluşturmaz. Bebeklerin dışkılama sırasında zorlanmaları, yüzlerinin kızarması da normaldir. Ancak, keçi kakası gibi sert ve tane tane dışkılama kabızlık işaretidir. Bu durum, bebeğin yeterli beslenmemesi ya da az sıvı alması gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Bebek Gİf49 on Haziran 24, 2017 0 Comment Facebook kullanıcılarının uzun zamandır beklediği , Facebook Gif paylaşma özelliği sonunda geldi.Arkadaşlarınızla paylaşıp eğlenebileceğiniz birbirinden ilgiç gifleri ile hem eğlenmenize yardımcı olurken, bazen de bir şeyi anlatmak için resimlerin yetersiz kaldığı durumlarda Keçi pisliği şeklinde dışkılama en sık olarak, huzursuz bağırsak sendromu varlığında görülür. Ancak, benzer yakınmalar: iltihabi bağırsak hastalığı, bağırsağın divertiküler hastalığı, bağırsak kanseri, rektum kanseri, makat kanseri vb. hastalıklarda da görülebilir. Yakınmalarınızın bir haftadan uzun süreli Kabızlıksebebiyle dışkı kaçırmaya enkoprezis denir. Bu durumda dışkının miktarı genellikle azdır ve sadece iç çamaşırını boyar. Enkoprezis görülen çocuklarda dışkı şekilli, kötü kokulu, yumuşak veya sıvı bile olabilir. Genellikle Enkoprezis, kabızlık nedeniyle olur. Nadiren dışkı kaçırmanın nedeni bir 1MUv. Karın ağrısı başlı başına bir hastalık değil, hastalık belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman yediklerimizle ilişkilendirdiğimiz karın ağrısı şikayetini çocuklarımızdan da sıklıkla duyuyoruz. Peki, her karın ağrısı beslenmeyle mi ilişkili? VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sami Yazar, 5-15 yaş aralığındaki çocukların yüzde 10-15’inde karın ağrısı görüldüğünü söyleyerek şu bilgileri veriyor. Çocuklarda karın ağrısının nedenleri nelerdir? Çocuklarda en sık ani başlayan karın ağrısı nedeni, akut ishallerdir. Özellikle mevsimsel olarak ortaya çıkan ve büyük oranda virüslere Rotavirüs, Nörovirüs bağlı olan ishallere yoğun karın ağrısı eşlik edebilir. Özellikle kış aylarında ortaya çıkan Rotavirüs enfeksiyonu birçok çocuğu etkilemekte, şiddetli karın ağrısı, kusma, yüksek ateş ve yoğun ishal ile kendini belli etmektedir. Besin zehirlenmeleri de özellikle yaz aylarında kusma veya ishal ile birlikte yoğun karın ağrısı ile ortaya çıkmaktadır. Sünnetsiz erkek çocukları ve daha çok kız çocuklarında görülen idrar yolu enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları akut bademcik iltihabı, farenjit vb özellikle alt solunum yolu enfeksiyonlarından zatürre de karın ağrısının enfeksiyona bağlı sebepleridir. Ani başlayıp şiddeti giderek artan, çoğu zaman ateşin eşlik ettiği, göbek çevresinden başlayıp zaman içinde karnın sağ alt tarafına doğru inen ağrı ile karakterize apandisit de cerrahi müdahale gerektirdiği için atlanmaması gereken ve doktora acil müracaat gerektiren bir durumdur ve gastroenteritler akut ishaller ile karışabilir. Aniden ortaya çıkan ve dayanılmaz ızdırap veren ağrılar idrar yolları taşlarını, bağırsak düğümlenmesini düşündürür. Özellikle yaşamın ilk aylarında ortaya çıkan, 6 aya kadar uzayabilen ve genellikle belirli saatlerde ağlama krizleri yapan karın ağrılarının başlıca sebebi gaz sancısıdır infantil kolik. Ancak bu durum bir hastalık belirtisi değildir. 2 yaşından küçük bebeklerdeki karın ağrıları; travma, bağırsağın eldiven parmağı gibi iç içe geçmesi intusepsiyon, bağırsağın kendi etrafında dönmesi volvulus, boğulmuş kasık ve göbek fıtıkları ile idrar yolu enfeksiyonlarını akla getirebilir. 2-5 yaş arasındaki çocuklarda ise orak hücreli anemi, akciğer alt bölümünü tutan zatürre ve idrar yolu enfeksiyonları, karın ağrısı ile bağırsak hastalıklarını taklit edebilir. Romatizmal hastalıklar da karın ağrısı ile ortaya çıkabilir. Özellikle ülkemizde sık görülen ve Ailevi Akdeniz Ateşi denen hastalık, karın ağrısı, ateş ve eklem ağrıları ile karakterizedir ve ataklarla devam eden karın ağrılarında düşünülmelidir. Yangısal İnflamatuvar bağırsak hastalıklarında Crohn ve ülseratif kolit kanlı dışkılama, karın ağrısı, ateş, kansızlık ve sık dışkılama görülür ve genellikle buluğ çağında Adolesan dönem otaya çıkar. Çölyak hastalığı Gluten enteropatisi da karın ağrıları, sindirim problemleri, büyüme gelişme geriliği ile beraber olabilir. Buğday, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı bir reaksiyon olarak düşünülen bu hastalık 6-18 ay arasında başlar. Sürekli karnının ağrıdığını söyleyen çocuklarda ne yapılmalı? Hangi uzmana gidilmeli? 5 ila 15 yaş arasındaki çocukların yüzde 10-15’inde kronik karın ağrısı görülür. Ağrı çocuğun hareketlerini kısıtlayacak kadar şiddetli olursa, üç aylık dönem içinde meydana gelip, üç ya da daha fazla tekrarlamışsa, bu duruma “kronik yineleyen karın ağrısı” denir. Tekrarlayan karın ağrısında sadece karın ağrısı olabildiği gibi beraberinde hazımsızlık dispepsi, bulantı, kusma, çabuk doyma ya da geğirme atakları da olabilir. Karın ağrısına kabızlık ve ishal gibi değişen bağırsak hareketleri ve ara ara keçi pisliği şeklinde dışkılama da eşlik ediyorsa, buna, Huzursuz Bağırsak Sendromu İrritabl Barsak Sendromu denir. Bu durum psikolojik olabildiği gibi genetik de olabilir. Anne, baba ve diğer kardeşler sıklıkla karın ağrısı çekerler. Hastaların yüzde 30’unda gece işemesi, korkular ya da uyku bozukluğu gibi durumlar görülür. Yeni okul, yeni öğretmen, sınavlar, yaşıtlarla uyumsuzluk, akran zorbalığı, taşınma, ailede hastalık ya da ölüm, kardeşler arasında rekabet ya da başarı için ebeveyn baskısı gibi sosyal durumlar bu ataklara neden olur ya da sıklığını arttırır. Kronik karın ağrısı olan çocukların bir kısmında şişkinlik, ishal ya da gaz sancısı gibi belirtilerin görüldüğü laktoz intoleransı’ vardır. Süt ve süt ürünlerine karşı hassasiyet mevcuttur. Mide ve bağırsak hastalıklarından gastro-ösefageal reflü hastalığı mide suyunun yemek borusu veya ağıza kadar gelmesi, ösefajit yemek borusu iltihabı, gastrit mide iltihabı, ülser mide veya oniki parmak bağırsağında yara, Çölyak hastalığı, yangısal bağırsak hastalıkları Crohn, ülseratif kolit, Ailevi Akdeniz Ateşi ve kabızlık da sürekli karın ağrısına sebep olabilir. Özellikle ergen kız çocuklarında menstürasyon adet sancıları ile ilgili ağrılara sık rastlanabilir. Kronik tekrarlayan karın ağrılarında ilk planda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’na gidilmelidir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’nın yönlendirmesi ile gereğinde Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı’na başvurmak gerekebilir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı cerrahi bir durum ameliyat ile ilgili durumlar düşünürse sizi Çocuk Cerrahi Uzmanı’na yönlendirecektir. Huzursuz Bağırsak Sendromu veya psikolojik karın ağrısı gibi bazı durumlarda Çocuk Psikiyatristi görüşü alınması, gereğinde tedavi ve terapi önerilebilir. Bu gibi durumlarda Çocuk Gelişim Uzmanı ve Çocuk Psikoloğu görüşü ve desteğine ihtiyaç duyulabilir. Sonuç olarak tekrarlayan ve sürekli karın ağrılarında ilk olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. Hangi durumlar riskli kabul ediliyor? Ani başlayan ve şiddetli karın ağrıları, daha önceden hiç olmadığı kadar yoğun karın ağrısı, gece uykudan uyandıran karın ağrıları, karın ağrısının ateş, kusma, şiddetli ishal ile birlikte olması, travma sonrası olan karın ağrıları, fıtığın aniden şiddetli ağrıması veya morarması, kusma ile birlikte düşkünlük, kaka çıkışının olmaması, sarı veya yeşil renkte kusma gibi durumlar risklidir ve bir an önce hastaneye başvurmayı gerektirebilir. Uzun süreli geçmeyen karın ağrısı, dışkılama bozukluğu, idrarda renk değişimi, ağızda koku ve ekşi bir tat, iştah azalması ve kilo kaybı gibi durumlarda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’na başvurulmalıdır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’nın yönlendirmesi ile gerekirse Çocuk Gastroenteroloji veya Çocuk Cerrahisi Uzmanları’nın değerlendirmesi gerekebilir. Karın ağrısının en sık yaşandığı dönem hangi dönemdir? Çocuklarda karın ağrısı 15 günlükten başlayarak 18 yaşa kadar bütün yaşlarda sık görülür. Doğumdan itibaren ilk aylarda yineleyen karın ağrısının en sık sebebi gaz sancısı infantil kolik iken 2 yaş altı süt çocuklarında akut ishaller, travma, bağırsak düğümlenmesi ve idrar yolu enfeksiyonları en sık nedenlerdir. Oyun çocuğu ve okul çocukluğunda da karın ağrılarının en sık nedenleri akut ishaller olmasına rağmen, kronik yineleyen fonksiyonel karın ağrısı, kabızlık, gastro ösefageal reflü, idrar yolu enfeksiyonları ve apandisit de bu ağrılara neden olabilir. Ergenlik döneminde huzursuz bağırsak sendromu, özefajit, gastrit, apandisit gibi hastalıklar daha ön plana çıkmaktadır. Özetle karın ağrıları farklı sebeplerle ortaya çıksa da, en sık yenidoğan ve süt çocukluğu dönemi ile oyun çağı ve okul çağı döneminde görülmektedir. ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR? Kolonoskopi Neden ve Nasıl Yapılır? Ne Zaman Yapılmalıdır? Bağırsak poliplerinin takip ve tedavisi, Açıklanamayan karın ağrısı, Ailede kolon kanseri öyküsü, Açıklanamayan kilo kaybı, Demir eksikliği anemisi, Bağırsak kanseri operasyonu geçirilmesi, Dışkıda gizli kan pozitifliği, Kanlı, mukuslu dışkılama, Crohn, hastalıklarının takip ve tedavisi, Dışkı çapında incelme, keçi pisliği gibi dışkılama, Dışkılama hissi olup tuvalete gidildiğinde dışkılayamama, 50 yaş üzerinde her sağlıklı kişi, Hemoroid varlığı durumunda 40 yaş üzerinde barsak hareketlerinde değişiklik olduğu durumlarda kabızlık, ishal atakları, Bağırsak grafisinde darlık ve doluş defekti olanlar mutlaka kolonoskopi yaptırmalıdır. Hazırlığı Nasıldır? Kolonoskopinin doğru şekilde yapılabilmesi için bağırsakların tamamen boşalması gerekir. Bu sebeple ön hazırlığın özenli yapılması şarttır. Aksi takdirde hazırlık tekrar edilmek zorunda kalınabilir veya doğru sonuçlar alınamayabilir. Kan sulandırıcı kullananlar hekime mutlaka bu durumu bildirmelidir. Bu ilaçların mutlak kullanılması gerekiyor ise doktorunuz bunun önlemini alıp alternatif yollar ile ilaçlarınızı kullanmanızı sağlamalıdır. Kolonoskopik incelemeden 1 gün önce posalı yiyeceklerin kesilmesi, bol sulu gıda tüketilmesi gerekir. Kolonoskopi hazırlık işlemi için her merkez farklı ilaç seçenekleri kullanmaktadır. İşlem Nasıl Yapılır? Hastanın yatış işlemi yapıldıktan hasta işleme uygun olarak giydirilir ve damar yolu açılır. Hastaya rahatlatıcı bir iğne yapılır, eğer hasta tamamen uyumak isterse hastaya anestezi uzmanı tarafından rahatlatıcı iğne yerine farklı bir ilaç verilebilir. Gerekirse patoloji için biyopsi alınır. Polip varsa çıkartılır. İşlem sonrasında hasta istirahat için odaya alınır. Gerekiyorsa reçete yazılır. Biyopsi alınmışsa, biyopsi sonrasında gelen sonuca göre tedavisi düzenlenir. Kolonoskopi işlemi ortalama 5 - 10 dakika sürmektedir. İçi boş olan organların; yumuşak, bükülebilir, ucunda yüksek çözünürlüklü bir kamera ve ışık kaynağı olan, adına gastroskop ve kolonoskop adı verilen cihazlarla incelenme işine endoskopi Gastroskopi – KolonoskopiSindirim sistemimizde yapılan incelemede, yemek borusu, mide ve oniki parmak barsağının incelenmesine gastroskopi, oniki parmak barsağından sonraki ince barsak ve kalın barsağın incelenme işine ise kolonoskopi adı MR, Bilgisayarlı Tomografi gibi tetkikler ile kesin tanı koyamadığımız pek çok sindirim sistemi hastalığında gastroskopi ve kolonoskopi oldukça Zaman Gastroskopi Yaptırılır?• Nedeni bir türlü açıklanamayan, tekrarlayan karın ağrısı,• Yutma güçlüğü,• Kilo kaybı, kansızlık,• Bulantı, kusma, şişkinlik,• Ağızdan kan kusulması,• Koyu siyah renkte dışkılama,• Mide bölgesinde yanma, ekşime, ağza acı su gelmesi,• Ağız içi yaralar,• Yemek borusunda takılma hissi,• Kronik karaciğer hastalıkları,• Daha önceden mide polibi kanseri, ülseri, operasyonu geçirmiş olan hastalar,• Ailede gastrointestinal sistem kanser öyküsü olanlar,• Biyopsi sonuçlarında risk taşıyan hastalar mutlaka gastroskopi Zaman Kolonoskopi Yaptırılır?• Rektal kanama,• Barsak poliplerinin takip ve tedavisi,• Açıklanamayan karın ağrısı,• Ailede kolon CA kanser öyküsü,• Açıklanamayan kilo kaybı,• Demir eksikliği anemisi,• Barsak kanseri operasyonu geçirilmesi,• Dışkıda gizli kan pozitifliği,• Kanlı, mukuslu dışkılama,• Crohn, hastalıklarının takip ve tedavisi,• Dışkı çapında incelme, keçi pisliği gibi dışkılama,• Dışkılama hissi olup tuvalete gidildiğinde dışkılayamama,• 50 yaş üzeri her sağlıklı kişi,• Hemoroidler,• 40 yaş üzerinde barsak hareketlerinde değişiklik kabızlık, ishal atakları,• Barsak grafisinde darlık ve doluş defekti olanlar mutlaka kolonoskopi yaptırmalıdır. Dışkılamanın yani defekasyonun üç gün­den daha seyrek veya normalden da­ha katı olarak yapılması halinde kabızlık­tan yani konstipasyondan söz edilir. Baş­ka bir deyişle ağızdan aldığımız besinle­rin 24-48 saat içinde barsakları terketmemesi ve gecikmesi halinde bağırsak tem­belliği var demektir. Mutlak kabızlık orga­nik kabızlık bağırsak tıkanması sonucu meydana gelir ki, bazı hastalıkların ileus, kolon kanseri, konjenital megakolon yani Hirschsprung hastalığı vb. teşhis belirtisi olarak çok önemlidir. Kabızlık çok kimsede barsakların çalış­masının bozukluğu sonucu görülür. Buna sebep çok kere kötü alışkanlık ve ıkınma yetersizliğidir. Yani alınan besinlerin barsaklardan geçişi normaldir. Besin artıkla­rı dışkı şeklinde ortalama 18 saat sonra barsağın son bölümüne yani rektuma ulaşmaktadır. Ancak dışkılama refleksi geç uyandığından, çeşitli nedenlerle tuvalete gitmeyi ihmal eden kimse rektumunu boşaltamamaktadır. Uzun süren kabızlık dışkıda toksik mad­delerin etkisiyle başağrısına, sindirim bo­zukluğuna, zayıflamaya ve rengin solmasına neden olur. Rektumda uzun süre ka­lan dışkı sertleşir, fekalom denen taş şek­lini alarak barsakta tıkanmalanna sebep olabilir. Yanlış beslenme,yani uzun süre et, pirinç, unlu gıdalar gibi az posa bırakan şeyler yenince de kabızlık meydana gelir. Bol ye­şil sebze, meyve, sulu ve sellülozlu yani kepekli bir diyet ise kabızlığa engel ol­maktadır. Bazı kimselerin kullandıkları ilaçlar da morfin, kodein, antikolinerjikler kabızlığa neden olabilirler. Ülserli kimselerin aldık­ları ilaçlar da kabızlığa yol açabildiğinden beraberinde laksatif denilen dışkıyı yumu­şatıcı ilaçlar da alınmalıdır. Ara sıra her­hangi bir müshili kullanmakta sakınca yok­tur, aneak alışkanlık haline getirilmemeli­dir. Asabi kimselerde nörovejetatif sistem bozukluğu sonucu ishal meydana geldiği gibi kabızlık da spastik kabız oluşabilir. Bazı ateşli hastalıkların seyri esnasında tifo, menenjit, ensefalit vb. safranın barsağa akamadığı hallerde safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında akut apandi­sitte ve peritonitte de kabızlık vardır. Ameliyatlardan sonra görülen kabızlık hem anestezik maddelerin etkisine hem de po­tasyum kaybına bağlı olduğu için bu tür kabızlık potasyum vermekle düzeltilebilir ve fazla analjezik yapmamakla önlenebi­lir. Kabızlığın tedavisinde önce dışkılamanın bir refleks ve alışkanlık meselesi olduğu­nu unutmamalıdır. Daha sonra diyetin uy­gun bir şekle dönüştürülmesine çalışılma­lıdır. Genellikle fazla su ve barsakta po­sa bırakacak yiyecekler yemeli ve gerekir­se laksatif denilen müshil ilaçları alınma­lıdır. Kabızlık Çeşitleri Kabızlık dışkının bağırsaktan geçişinin yavaşlamasıyla ortaya çıkar. Üç temel tipe ayrılabilir. • Merkez sinir sistemi bozukluğuna bağlı kabızlık Sinir sistemiyle ilgili bir hastalıktan ya da ilaçlardan kaynaklanan dışkılama uyarısı yokluğu ya da düzen­sizliği. • Dışkılama refleksinde bozukluğa bağlı kabızlık Hemoroit, apse, daralma stenoz gibi bağırsak lezyonlarına, bağırsak yumuşatıcılarının yanlış kullanımına, ka­rın içi organlarının iltihaplanmasına, vü­cuttan genel su kaybına bağlı dışkı mik­tarında azalma. • Mekanik kabızlık Yaygın nedenler­den biri gene sıvı kaybı olabilir. Bu du­rumda dışkının içerdiği su ve dolayısıyla hacmi azalır. Öbür nedenler arasında ba­ğırsak kaslarının ve/ya da istemli karın kaslarının zayıflaması sayılabilir. Aynca megakolon, yani bağırsağın bir bölümü­nün sinirden arınarak işlev dışı kalması ve buna bağlı olarak aşırı genişlemesi de mekanik kabızlığa yol açar. “KRONİK KABIZLIK” NEDİR? Fizyopatolojik sınıflamaya göre kronik kabızlık kalınbağırsaktan geçişin çeşitli biçimlerde yavaşlamasına göre üçe ayrılır Düzbağırsak kabızlığı, kalınbağır­sak kabızlığı ve düzbağırsak kalınbağırsak kabızlığı. Düzbağırsak kabızlığı düzbağırsakta gerilmeye yanıtın azalmasından kay­naklanır. Bunun sonucunda düzbağırsak-anüs refleks dışkılama mekanizma­sı bozulur. Anüs büzgen kasının işleyişi normalse yalnız düzbağırsak kabızlığı söz konusudur. Spazmlı Özellik gösteren kalınbağır­sak kabızlığında bağırsağın bir bölü­mündeki kasılmalar aşırı biçimde artar. Bu durum özellikle inen kalınbağırsak ve sigmoit kolonda belirgindir. Bağır­sak çeperindeki direncin artmasıyla ba­ğırsaktan geçiş yavaşlar ve bağırsak içi basınç yükselir. Hastada kabızlık tanısını kesinleştir­mekte ve bu rahatsızlığı giderecek teda­vinin belirlenmesinde dikkat edilecek bazı önemli noktalar vardır. Her şeyden önce kalınbağırsağın işlevlerini belirle­yen etkenler çok çeşitlidir. Başta bes­lenme alışkanlığı, psikolojik durum, fi­ziksel etkinlik, ilaçlar, var olan hastalıklar ve başka birçok etken bağırsakların işleyişini etkileyebilir. Bu arada hasta­lığın başlangıcı konusunda hastanın be­lirttiği zaman ile dışkı miktar ve sıklı­ğında gerçekten bir düzensizliğin orta­ya çıktığı zamanın aynı olmayabileceği unutulmamalıdır. Kalınbağırsak işleyişinin ayrıntılı bi­çimde değerlendirmesi, radyolojik ince­lemeler yaparak ve radyoaktif izotoplar kullanarak elde edilebilir. Bu teknikler kalınbağırsaktan kısmi ve genel geçiş zamanının incelenmesine olanak verir. Ayrıca istatistiksel incelemeler sonu­cunda elde edilen ölçütlere bakarak ka­lınbağırsak işlevinin normal olup olma­dığı değerlendirilebilir. Hekim Önceden hazırlanmış tablolarda yer alan bu ölçüt­lere göre kabul edilebilir bir yanılma pa­yıyla kalınbağırsağın işleyişinde bir so­run olup olmadığını değerlendirebilir. Kronik kabızlık tanısına ilişkin ölçütler Aşağıda sıralanan durumlardan birinin ya da birkaçının varlığı kro­nik kabızlık tanısına yardımcı olur • Haftada üç kezden az dışkılama. • Üç gün ya da daha fazla bir süre boyunca dışkılamama. • Bir kerede çikarılan dışkının, gr’den az olması. Merhaba Anlattığınız belirtiler irritabl bağırsak sendromunu düşündürttü bana. Bu durum ruhsal nedenle de olabilir. Stres, endişe buna yol açabilir. Kefir içmenizi, ruhsal yönden rahatlatan ilaç varsa onu kullanmanizi öneririm. Şikayetler ilaç yan etkisi, ya da hastalığınızin bağırsakları etkilemesi nedeniyle de olabilir. Doktorunuza başvurmanızı sizin şikayetlerinize tahammül edip edememe durumunuz belirler. Çok rahatsizsaniz maske takarak gidebilirsiniz. Ya da doktorunuza internet, telefon aracılığıyla ulaşmayı denemenizi öneririm. Geçmiş olsun. 7 Nisan 2020 1143

keçi pisliği gibi dışkılama bebek