qoBwtt. Diyarbakır'da, geçen pazartesi günü düzenlenen IŞİD operasyonunda ölü ele geçirilen 7 örgüt üyesinden kimliği belirlenen Veysel Argunağa'nın, terör örgütüne yaşadığı Almanya'nın Bremen kentinden katıldığı ortaya sosyal medya hesabından kendisinin IŞİD'e katılmasına tepki gösteren, anne ve babasının durumuna üzüldüğünü söyleyen yakınlarının yorumlarına karşı, "Anne babaya bakacak kimse varken anne babanın sözüne bakılmaz. Şeriatta hüküm böyledir" yanıtını verdiği ortaya gözaltına alınan 15 kişi arasında bulunan IŞİD'in Diyarbakır sorumlusu olduğu belirtilen ise, Diyarbakır'da Takva Eğitim ve Okuma Salonu sözcüsü olarak 2014 yılında iki ayrı basın toplantısı düzenleyerek, emniyetin içlerine ajan sızdırdığını ve okuma salonlarına dinleme cihazları koyduğunu iddia etmişti."YAKINDA HEPSİNİN KAFASINI KESECEĞİZ" Merkez Kayapınar İlçesi'nde 2 polisin şehit olduğu IŞİD'in hücre evlerine düzenlenen operasyonda öldürülen 7 kişi ve gözaltına alınan 15 şüpheliyle ilgili soruşturma sürdürülürken, ölü ele geçirilenlerden kimliği tespit edilen Bingöl nüfusuna kayıtlı Veysel Argunağa'nın yaşadığı Almanya'nın Bremen kentinden IŞİD'e katıldığı ortaya çıktı. Facebook hesabında IŞİD ile ilgili paylaşımlarda bulunan ve yorumlar yapan Argunağa'nın paylaşımlarından, ailesinin karşı çıkmasına rağmen IŞİD'e katıldığı ve yakınlarının IŞİD'e katılmasına tepkiler gösterdiği ortaya Argunağa bir paylaşımında, "Cihan abla, yakında hepsinin kafasını keseceğiz, o kansızların RABBI kim ne için savaşıyorlar toprak için mi, hepsini cehenneme göndereceğiz inşallah. Uyanın artık ALLAH azze ve celle diyor ki, eğer mumin iseniz yalnız benden korkun, dinsizlerden değil" diye yorum ÇEKEN MESAJ Veysel Argunağa, yakınlarının anne ve babasının rızasını almadan IŞİD'e katıldığı tepkileri üzerine ise yorumlarında, "Anne baba ya bakacak kimse varken, anne babanın sözüne bakılmaz. Şeriatta hüküm böyledir durumları. Dinimizi yaşayamadığımız için böyle oldu, eğer zamanında dinimizi bize dayatılana göre değil de İslam'a göre yasasaydık böyle olmazdı" diye yanıtladı."BEN KENDİM GELDİM" Paylaşımlarına göre Ağustos 2013'te IŞİD'e katıldığı görülen ve Mart 2015 tarihine kadar Facebook sayfasını kullanan Veysel Argunağa'nın kendisinin terör örgütüne katılmasına tepki gösterip "Seni gönderenler niye seninle beraber değil" diyen yakınlarının eleştirilerine şöyle yanıt verdi"Beni kimse göndermedi, ben kendi irademle geldim. Bir hayatınıza bakın ben mi uşağım yoksa sizler mi? Ben RABBIM den başkasından korkmuyorum ve ondan başkasına kulluk etmiyorum. Peki siz hayatınıza baktınız mı hiç, neleri kimler için yapıyorsunuz. KURAN- I Kerimdeki ayetler net ve açıktır. İsteyen amel eder böyle benim gibi kavmiyle uzaklaşır rabbi için. İsteyen de azıcık dünya menfaati için bu dünyada kavmiyle ya da başkasıyla hoşnuttur dini için uzaklaşmak. ALLAH hepinize hidayet nasip etsin gafletten uyanın ey insanlar!!!!!!! KUL."DİYARBAKIR SORUMLUSU İKİ KEZ BASIN TOPLANTISI YAPMIŞ Diyarbakır'daki operasyonunda sağ olarak yakalanan ve IŞİD'in Diyarbakır sorumlusu olduğu iddia edilen ise, Takva Eğitim ve Okuma Salonu sözcüsü olarak 2013 ve 2014 yıllarında basın toplantısı düzenlediği ve emniyetin içlerine ajan sızdırdığını ve okuma salonlarına dinleme cihazları koyduğunu iddia ettiği ortaya 22 Kasım'da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti bahçesinde yapılan basın toplantısında, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nin hem İslami dernek ve STK'ların, hem de PKK'ya yakın olan grupların içerisine ajanlar yerleştirdiğini iddia ederek şöyle demişti"Bu ajanlar üzerinden her iki tarafa da molotof, ses bombası, el yapımı bombalar yine polis tarafından devletin imkanları kullanılarak hazırlatıldı ve iki tarafa da verildi. Burada İslami kesim ile PKK karşı karşıya getirilmek istendi."Gözaltındaki 27 Şubat 2014 tarihte ise Takva Eğitim ve Okuma Salonu'nda yaptıkları basın toplantısında, okuma salonlarına polisin dinleme cihazlarını koyduğunu iddia etmiş ve dinleme cihazı olduklarını belirttikleri bazı cihazları basın mensuplarına Haber Ajansı / Güncel Kayapınar Facebook Almanya Bingöl Güncel Haberler
1116 Son Güncelleme 1421 Haber Kaynağı Felat Bozarslan / Diyarbakır / DHA Fotoğraf DHA Sakarya'da "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan "Ebu Hanzala" kod adlı Halis Bayancuk hakkında Diyarbakır'da yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Halis Bayancuk'un "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması talep edildi. DEAŞ'ın Türkiye sorumlusu Ebu Hanzala için mütalaa verildi El Kaide terör örgütü ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı grupların Diyarbakır yapılanmasının anlatıldığı iddianamede, 14 Ocak 2014 günü tutuklanan Halis Bayancuk'un örgütün "Türkiye emiri" olduğu kaydedildi. Örgütün Diyarbakır yapılanmasında yer alan kişilerin çatışma bölgelerine gittiğini ifade eden savcı, DEAŞ terör örgütünün Diyarbakır emiri olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan grup lideri olduğu Takva Eğitim ve Okuma Salonu'nda ise çatışma bölgesinde komutan olarak aktif görev alan 10 kişinin bulunduğunu kaydetti. Bayancuk'un da yargılandığı davada 3 tahliye Bağlar'da 3 El Kaide hücresi Diyarbakır'da El Kaide terör örgütü ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı, radikal-tekfirci fikirlere sahip bir yapılanma olduğunu belirten savcı, Bayancuk'un yapılanmada üst düzey sorumlu olduğunu kaydetti. Bayancuk'un tekfirci görüşleri doğrultusunda sohbet ve dini toplantılar yapıldığını belirten savcı, bu kişilerin kendilerine taban oluşturmak için; Bağlar ilçesinde 3 farklı yerde faaliyet yürüttüğüne dikkat çekti. Mescit, Takva Eğitim ve Okuma Salonu ve Medrese isimli 3 adreste faaliyet yürüten yapılanmanın, Suriye'deki çatışma bölgelerine adam göndermek için yönlendirici dini sohbetlere önem verdiğini belirten savcı, şu tespitlerde bulundu "Derslerde terör örgütü eylemleri videoları izlenmekte ve CD'leri ücretsiz dağıtılmaktadır. Savaş konulu tahrik edici sözler ile cihat ve şehadet kavramları yoğun şekilde işlenmekte, cımbızlanmış ayet ve hadisler içeren kitaplar ücretsiz dağıtılmaktadır. Bu kişilerin, dini bilgisi az olan genç kesimin bu propagandalar sonucu terör örgütü saflarına katılmasına sebep oldukları ve çatışma bölgelerine gönderdiklerine dair bilgiler alınmıştır." DEAŞ'ın Türkiye yöneticisi hakim karşısında Çocuklarını resmi okullara göndermiyorlar Bağlar ilçesinde medrese olarak kullanılan yerde örgütsel içerikli eğitim verildiğini kaydeden savcı, medresenin bahçe kısmının sportif eğitim maksatlı kullanıldığını ifade etti. İddianamede, El Kaide terör örgütünün devlet kurumları hakkındaki olumsuz propagandası sonucu, resmi okullarda eğitim alınamayacağı inancına sahip örgüt mensupları ve sempatizanların, çocuklarını okula göndermediği ifade edildi. Bu çocukların örgütün fikir ve ideolojisi doğrultusunda yetiştirilebilmesi amacıyla evlerde örgüt mensuplarınca eğitime tabi tutulduğunu kaydeden savcı, bu sayede örgütün gelecek dönemlerdeki faaliyetleri için eleman potansiyelini artırma ve eylem potansiyelini canlı tutma çabasında olduğunu belirtti. El Kaide ile iltisaklı kişilerin, devletin atadığı resmi imamları tanımayarak, farklı bir ortamda grup halinde ibadet ettiklerini kaydeden savcı, bunun toplum içinde merak ve endişe uyandırdığını vurguladı. 'Sizi cihada gönderelim, bütün masraflar bize ait' diyorlardı El Kaide Diyarbakır yapılanmasında faaliyet yürüttüğünü söyleyen gizli tanık Tipi, iddianameye yansıyan ifadesinde, şunları anlattı "El Kaide gruplarındaki kişiler, birçok kişiyi çatışmalara katılmak üzere Suriye'ye gönderdi. Birçok ailenin ocağına ateş düşürdüklerine ve insanların hayatlarını mahvettiklerine şahidim. Diyarbakır'da ikisi merkez, biri Hani ilçesinde olmak üzere 3 grup El Kaide terör örgütü yapılanması var. Bağlar ilçesindeki mescitte 30-40 var. Salı günleri 12 kişi kendi aralarında özel toplanıyor. Bu toplantıya başka kimse alınmıyor. Sohbetlerde her Müslüman’ın üzerine cihadın farz olduğunu anlatılarak, cihada gitmeyenleri müşrik olarak adlandırıyorlar, cihada gitmek isteyenleri ise 'Sizi cihada gönderelim, bütün masraflar bize aittir' diyorlardı. Türkiye'de de mücahitlere ihtiyaç olacaktır Gruba ders veren cihat için istekli olanlara sabır edilmesi gerektiğini söyleyerek, 'Yakın zamanda, şartlar müsait olduğunda Türkiye'de de mücahitlere ihtiyaç olacaktır' dediğini belirten Tipi, "İstanbul'daki El Kaide terör örgütünün Türkiye sorumlusu Halis Bayancuk, zaman zaman gelip ders verirdi. Türkiye Cumhuriyeti'ni, tağut sistem olarak adlandırıp, devlet için askere gidilmemesi, adliyelere gidilmemesi gerektiğini, tağut devletin fikir ve görüşleri doğrultusunda hareket ettiklerinden dolayı imamların arkasında kesinlikle namaz kılınmaması gerektiğini, İslam Devleti kurulmadığı için Cuma namazının kılınamayacağını anlatıyorlardı. Milli eğitime alternatif olarak Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri çocuklara dini eğitim veriyorlardı. Ebu Hanzala'nın El Kaide terör örgütünün Türkiye sorumlusu olduğunu biliyorum." 'Küçük çocukları getiriyorlar' İddianamede, El Kaide terör örgütü ile irtibatlı mescit, medrese ve okuma salonu gibi yerlerin fiziki takiplerinin yapıldığı, çok sayıda küçük çocuğun arabalarla buralara getirilip ders verildiği de ifade edildi. Kız ve erkek çocukların genelde 5'erli gruplar halinde getirildiklerini belirten savcı, çocukların ders sonrası arabayla götürüldüklerini kaydetti. Savcı, takip edilen kişilerin akşam saatlerinde 20-25 kişilik grup halinde medrese denilen yerden çıktıklarını da ifade etti. 'Ebu Hanzala'yı açıkladı Halis Bayancuk iddianameye yansıyan ifadesinde, El Kaide ve Usame Bin Ladin'i övmediğini belirterek, "El Kaide terör örgütünün eylemlerini doğru bulmadığımız gibi, bunların İslam ve Müslümanlıkla ilgisinin olmadığını düşünüyoruz. Bu örgütün faaliyetlerine karşı olduğumuza dair birçok yazı yayımladık. Allah'ın emirlerinden biri olan cihada ilişkin sözler söylemiş olabilirim. Allah'ın tüm emirlerine baştan sona itaat eden biriyim. Bunun El Kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. 2010'dan sonra Fethullahçı polisler tarafından bu tarz soruşturmalar yapıldı, düşüncelerimiz El Kaide ile ilişkilendirilmeye çalışıldı. El Kaide terör örgütü Türkiye sorumlusu olmam söz konusu değildir. Çocuğumun adı Hanzala. Ebu Hanzala'yı, Hanzala'nın babası anlamına geldiği için kullanıyorum. Örgütsel anlam ifade etmiyor" dedi. Ders verdiği mescittekiler Suriye'deki çatışma bölgelerine gitti Bayancuk'un, bir yıl içerisinde 9-10 kez Diyarbakır'daki toplantılara katıldığını belirten savcı, şüphelinin sohbete katılanlara El Kaide terör örgütü sözde şeyhlerinin yazdığı eserleri yol gösterici olarak tavsiye ettiği, oy vermenin şirk olduğunu söylediği, cihat için müslümanların çocuklarını çatışma bölgelerine göndermesi gerektiğine dair konuşmalar yaptığını kaydetti. Bayancuk'un, El Kaide terör örgütünün Türkiye yapılanması içerisinde, farklı illerde, kendisine bağlı medrese/mescit adı altında yapılanmalar oluşturulmasını sağladığı belirtilen iddianamede, şüphelinin bu yapılanmaların olduğu yerlere giderek, toplantı düzenlediğini belirtti. Toplantılarda, Suriye'deki çatışma bölgelerine gitmek için yeni eleman temin etme faaliyetleri yürütüldüğü vurgulanan iddianamede, "Kendisi ile temasa geçen kişileri Suriye'ye gönderdiği, örgütün ülke genelindeki yapılanmasını şekillendiren ve yeni kurulacak hücre tipi yapılanmalara karar verebilecek bir konumda olduğu değerlendirilmiştir" denildi. İddianameyi kabul eden 8'inci Ağır Ceza Mahktemesi, bu dosya ile Bayancuk'un Sakarya'da yargılandığı dosya arasında hukuki bağlantı bulunduğu gerekçesiyle birleştirme kararı verip, dosyayı Sakarya'ya gönderdi.
Diyarbakır'da faaliyet gösteren Takva Eğitim ve Okuma Salonu'nda dinleme cihazları bulunduğu iddia Eğitim ve Okuma Salonu sözcüsü Nihat Turan, konuyla ilgili Bağlar ilçesi Salahattin Eyyübi Mahallesi'nde bulunan salonlarının merkezinde yaptığı açıklama, gizli bir çalışmalarının bulunmadığını söyledi."Derneğimiz Kur'an ve sünnet dışında hiçbir şey anlatmayan, onun dışında hiçbir şey tasvip etmeyen bir kurumdur" diyen Turan, şöyle dedi"Daha önce de kurumumuzda bir ajan tespit ettik. Şimdi de bu kurumun içine yerleştirilen dinleme cihazlarını bulduk. Cihazların içindeki kartlar faturalı hatta ait. Dokümanı var ve 6 aylık ödemesi yapılmış."Dinleme cihazlarının kaç aydır oraya yerleştirildiğini bilmediklerini söyleyen Turan, "Elektrik boatlarının içine yerleştirilen bu dinleme cihazlarını geçen hafta çıkarttık" diye okuma salonuna gelen kişilerin tehdit edildiğini de ileri sürdü. Diyarbakır Politika Güncel Haberler
Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinin Bayındırlık mahallesinde bulunan ve çocuklara ve gençlere kuran kursu ile dini konularda ders verilen Takva Eğitim ve Okuma Salonu'nun elektrik buatlarına konulan sim kartlı ortam dinleme cihazları bulundu. Okuma salonunda bir basın toplantısı düzenleyen grubun sözcüsü Nihat Turan, daha önce de polis tarafından içlerine sızdırılan ajanı deşifre ettiklerini söyledi. Kendilerinin herhangi bir gizli çalışmasının bulunmadığını, tek arzularının şeriatın hakim olması olduğunu dile getiren Nihat Turan buldukları ses dinleme cihazlarını basın mensuplarına göstererek, şunları söyledi SİM KART EMNİYET'E AİT Bizim herhangi bir gizli saklı çalışmamız yok. Bu okuma salonu herkese açık durumda, inancımızı açık bir şekilde söylüyoruz zaten. Biz bu sistemin Kuran ve sünnete ters olan hiç bir kanunu kabul etmiyoruz. Biz demokrasi denen puttan helvayı kabul etmiyoruz. O Puttan helvayı kendileri yesinler. Eğerki bize siz niye Allah'ın şeraitini istiyorsunuz diye tepki geliyorsa öncelikle Diyanetin bastığı Kuran-ı Kerimleri kaldırmaları lazım. Yine diyanet tarafından bana gönderilen ve Allah tarafından bana uymam için emredilen Kuran-ı önüme bırakıyorsun ardından da Allah'ın şeriatını isteyemezsin diyorsun. Ben Allah'ın şeriatını istiyorum. Okuma salonumuzda sadece biz Kuran ve sünneti anlatıyoruz. Elektrik buatlarında bulduğumuz ses dinleme cihazlarında faturalı bir hatta ait olan sim kart vardı. Biz kendi imkanlarımızla yaptığımız araştırmada bu hattın Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Harekat Daire Başkanlığı'na ait olduğunu belgeleriyle ortaya çıkardık. Tam 6 aydır bu hattın faturası Terörle Mücadele Harekat Daire Başkanlığı tarafından ödeniyor. Bu sim kartlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele dairesine gönderilmiş orası da bizim dinlemede kullanmış dedi. KARIŞIKLIK ÇIKARMAK İSTİYORLAR Kendilerinin hiç bir gruba ve cemaate bağlılığı bulunmadığını dile getiren Nihat Turan, Biz Allah'a, Kuran'a ve Sünnete bağlıyız. Biz Allah'ın şeriatının yeryüzünde hakim olması için çalışan gençleriz. Daha öncede polis tarafından içimize sızdırılan bir ajan tespit ettik. Burası herkese açık bir yerdir. Bunu zaten poliste biliyor. Polisin sızdırdığı ajan bizi bir süre sonra kendisi bize polis ajanı olduğunu söyledi. Bölgemizi karıştırmak için bu tür girişimlerde bulunuluyor. Bir yandan barış sürecinden bahs ediyorlar diğer taraftan ise tek Türkiyelerinden, tek cemaatlerinden, tek bayraklarından bahs ediyorlar. Kürtleri Türklere, Türkleri de Kürt halkına karşı tahrik etmeye çalışıyorlar. Bir taraftan barış sürecinden bahs ediyorlar diğer taraftan ise televizyonlarındaki dizilerle barışmak istedikleri kesimi rencide ediyorlar Haber Ajansı / Güncel Kuran Politika Güncel Haberler
GündemKuran kursunda 'böcek' iddiasıDiyarbakır'ın merkez Bağlar İlçesi'nde çocuklara ve gençlere Kuran ve dini konularda dersler verildiği söylenen Takva Eğitim ve Okuma Salonu'nun sorumlularından Nihat Turan, elektrik tesisatına polisin yerleştirdiğini öne sürdüğü dinleme cihazı bulunduklarını söyledi27 Şubat 2014 , Perşembe 1829Son Güncellenme 0434 Güncelleme 0434YAZI BOYUTUHiçbir gizli faaliyetleri olmadığını, okuma salonunun herkese açık olduğunu belirten Nihat Turan, hiç bir gruba ve cemaate bağlı olmadıklarını söyledi. Okuma salonuna gelenlere sadece Kuran öğretim sünneti anlattıklarını belirten Turan, dileme cihazı bulunmasıyla ilgili de şunları söyledi"Elektrik buatlarında bulduğumuz ses dinleme cihazlarında, faturalı bir hatta ait olan sim kart vardı. Biz kendi imkanlarımızla yaptığımız araştırmada bu hattın Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Harekat Daire Başkanlığı'na ait olduğunu belgeleriyle ortaya çıkardık. Tam 6 aydır bu hattın faturası Terörle Mücadele Harekat Daire Başkanlığı tarafından ödeniyor. Bu sim kartlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi'ne gönderilmiş orası da bizim dinlemede kullanmış."Ramazan YAVUZ/DİYARBAKIR, DHA
takva eğitim ve okuma salonu