nc10OjV. Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince Apartman/Site Yönetimi, genel kurulda Apartman/Site sakinlerine yönetim döneminde toplanan gelirlerle yapılan harcamaların usulüne uygun ve belgelerine dayanarak hesabını vermek zorunluluğu [1] vardır. Bilindiği üzere Karar Defterlerine Temsilciler kurulları ve yönetim kurullarının aldığı kararlar yazılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda noter onaylı karar defteri tutma mükellefiyeti [2] düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un "Defter Tutulması ve Belgelerin Saklanması" başlıklı 36. maddesinde ise "Yönetici, kat malikleri kurulunun kararlarını protokolleri, yapılan ihtar ve tebligatın özetini ve tarihlerini ve bütün giderleri, 32. maddede sözü geçen deftere tarih sırasıyla yazmaya ve bu defteri ve giderlerin belgeleriyle diğer bütün belgeleri bir dosyada saklamaya mecburdur. Bu defterin, her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde yönetici tarafından notere kapattırılması zorunludur. Bu maddede yazılı görevleri yerine getirmeyen yöneticiye 33. maddenin son fıkrasında [3] yazılı cezalar uygulanır" denilerek gelir ve giderlerin kaydedileceği defterin "Karar Defteri" olduğu belirtilmiş ve bu mükellefiyetlere aykırı fiillerin cezası da gösterilmiştir. Bu sebeple Apartman veya Site Yönetimlerinin Karar Defterleri dışında defter tutma zorunluluğu yoktur. Buna karşılık Karar ve Denetim Defterleri için noter tasdiki şart koşulmuştur. Bununla birlikte hesap verme zorunluluğu sebebiyle bu hesabın bir çizelge ya da defter tutarak ve bunların sonuç belgeleriyle işletme hesabı veya bilanço-gelir tablosu açıklanması gerekmektedir. Uygulamada en sağlıklı yol Apartman/Site nin büyüklüğüne göre; İşletme veya Bilanço Usulüne göre defter tutulmak suretiyle ve bu defterlerin sonuç raporları çıkarılarak Temsilciler kurullarına hesap verilmesidir. İşte bu sebeple Blok, Ada ve Toplu Yapı Yönetimleri için Vergi kanunları açısından defter tutma zorunluluğu olmamakla birlikte İşletme Defteri ya da Bilanço Usulüne göre defter tutma imkanı bulunmaktadır. Nitekim, uygulamada apartman yöneticilerinin genellikle kararlar için karar defteri tuttukları, apartman gelir ve giderlerini ise ayrı bir deftere kaydettikleri görülmektedir. Bu nedenledir ki SGK’nun mevzuatında [4] ayrıca noterden tasdik ettirilmiş bir işletme defteri tutulmuş ise bu neviden defterlerin de prim belgesi dayanağı belgelerden olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar mevzuattta Apartman / Site Yönetimi işletme defterlerinin tasdiki için bir yasal zorunluluk yoksa da, tasdik ettirilmesi bu defterlerin sonradan düzenlendiği, geçersiz olduğu gibi iddialarını ortadan kaldıracaktır. Ayrıca noter tasdiki bu şekilde tutulan defterlere resmiyet ve bir ihtilaf durumunda geçerlilik, mahkemelerde delil olma vasfı kazandırmaktadır. Bu nedenle, uygulamada genellikle tasdik ettirildikleri gözlenmektedir. 506 sayılı Yasa'ya göre apartman kapıcıları sigortalı ve apartman yönetimleri de işverendirler. Bu nedenle apartman yönetimleri kayıtlarını sosyal sigorta mevzuatına göre çalışanları ve bunların sigorta primine esas kazançlarını tespitine imkan verecek şekilde tutmak zorundadırlar. Bu nedenle apartman "Karar Defterleri" prim belgelerinin dayanağı belgelerden [5]sayılmış ve geçerli sayılmasının koşulları [6] belirlenmiştir. Bununla birlikte SSK mevzuatına göre karar defteri ve gelir-gider ayrı ayrı defterlerde takip edilmekte ise gelir-gider/işletme defterinin noterce tasdik edilmiş olması bir zorunluluk haline gelmektedir. SSK uygulamasında tasdiksiz tutulmuş defterler, tasdik sonradan yapılmış ise tasdikten önceki kayıtlar geçerli kabul edilmemektedir ve bu durumda her bir ay kaydı için ayrı ayrı olmak üzere aylık asgari ücretin yarısı tutarında 244,35 YTL idari para cezası uygulanmaktadır. Diğer yandan Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 36. maddesinde, bu Kanun gereğince tutulan karar defterinin her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde notere kapattırılacağı belirtilmiş, ancak, Kanun'da bu şartın yerine getirilmemesi halinde defterlerin geçersiz addedileceği veya aynı defterin ertesi yıllarda da kullanılmak istenilmesi halinde tasdikin yenilettirilmesi gerektiği hususunda bir hüküm yer almamıştır. Bu itibarla, apartman kapıcılığı işyerinde Kat Mülkiyeti Kanunu'na istinaden tutulan defterlerin, zamanında tasdik ettirildiği, kayıtların usulüne göre tutulduğu ve prim belgelerinde yazılı olanları doğruladığı tespit edildiği taktirde; sadece notere kapattırılma işleminin yapılmamış olması veya aynı deftere ertesi yıllarda da devam edilmesi halinde tasdikin yenilettirilmemiş olması bu kabil defterlerin tasdik yönünden geçersiz kabul edilmesini gerektirmemektedir. Şayet Karar defteri ile gelir-gider defteri ayrı ise o halde zaten işletme defterine ücretliye ödenen ücretin kaydedilmiş olması gerekmektedir. Defterlerin geçerli kabul edilmesi için ilgili yıla ait ücretlerin ilgili yılda kaydedilmiş olması yeterlidir. Fakat, ücretlerin kaydedilmemiş olması halinde her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere aylık asgari ücretin yarısı tutarında 244,35 YTL idari para cezası uygulanmaktadır. Vergi Kanunları açısından, Apartman ve Site Yönetimi faaliyetleri direkt ticari faaliyet kapsamında olmayıp Vergi Mükellefiyetleri, sorumlu sıfatıyla gelir vergisi kesintisi stopaj yapıp yapmadıkları durumlara göre değişmektedir. Örneğin konut kapıcılarına yapılan ücret ödemelerinde gelir vergisi kesintisi olmadığından başkaca bir stopaj kesintisi gerektiren işlem yoksa vergi numarası alıp vergi mükellefiyeti tesis ettirmelerine gerek yoktur. Diğer taraftan apartman ve Site Yönetimi bünyesinde çalıştırılan kişiler için İş Kanunu hükümleri geçerlidir. İş ve Sosyal Güvenlik mevzuatı açısından İşveren [7] konutun maliki veya ortaklarıdır. Yönetici işveren vekili sıfatında olup kusurundan doğan zararlardan sorumludur. Bu nedenle Kapıcı vb. görevlilere yapılan ödemeler gelir vergisinden istisnadırlar ancak, SGK sigorta bildirgesi verilmesi ve primlerin ödenmesi gerekir. Özetlememiz gerekirse; konutlarda vergi mükellefiyeti gerektirecek bir işlem olmadığından vergi idaresi ile ilgili bir yükümlülük yoktur. Ancak, Konut kapıcıları zorunlu sigortalılık kapsamında olduğu için, apartman yönetici tarafından sigorta dosyası açtırılıp aylık sigorta bildirgesi verilmelidir. Ancak, İşyerleri kapsamıdaki site yönetimi bünyesinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretlerde ve serbest meslek erbabına ödenen ücretlerde sorumlu sıfatıyla gelir vergisi kesintisi yapılacağı için vergi mükellefiyeti tesis ettirilip muhtasar beyannamesi verilmelidir. Kimlerin [8] ticari defter tutmak zorunda olduğu VUK’ un 172. maddesinde belirtilmiştir. Kaldı ki bunlardan VUK un 173. maddesinde belirtilen şartları taşıyanlar da ticari defter tutmak zorunda değillerdir. Vergi Usul Kanununa göre Tutulması Zorunlu Defterler iki sınıfa ayrılmıştır. VUK madde 176 Her sınıfın defter tutma şekli ve defter birbirinden farklıdır. Buna göre; Birinci sınıf tüccarlar [9] Bilanço esasına göre, İkinci sınıf tüccarlar ise İşletme hesabı esasına göre defter tutarlar. İşletme hesabı esasına göre defter tutan apartman ve site yöneticileri dernekler gibi, VUK’nun 177 maddesinde belirtilen hadde bağlı kalmaksızın yönetim kurulu kararı ile bilanço esasına göre defter tutabilirler. Bu halde birinci sınıf tüccar gibi bilanço esasına göre Yevmiye defteri, Büyük defter Defteri kebir Ve Envanter defteri tutarlar. İşletme hesabı esasına göre kayıt tutan apartman ya da site yönetimleri yıl sonlarında 31 Aralık bir “İşletme Hesabı Tablosu” [10]düzenlerler. Bilanço esasına göre defter tutanlar ise Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas almak suretiyle bilanço ve gelir tablosu düzenlemeleri yeterlidir. Bu husus Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, hesap dönemi ile ilgili gelir-gider hesaplarını düzenleyip, faaliyet raporunu da içeren hesap verme yükümlülükleri gereğidir. Ancak, İşletme Hesabı usulü defter tutmada tahakkuk işlemleri mümkün değildir. Sadece basit usülde gelir tahsilat ve gider ödemeler kaydedilebilir. Defterin sol tarafı giderler, sağ tarafı da gelirler yani aidatlar içindir. Bu sebeple ödenmemiş gider borçları ile tahsil edilmemiş gelir alacakları ayrı çizelgelerde çıkarılıp genel kurula sunulması icap eder. Bilanço usulünde ise daha kapsamlı muhasebesel kayıt yapmak mümkün olduğundan, doğal olarak tahakkuk eden alacak ve borçları görebilmek mümkündür. Defterler bilgisayar ortamında da tutulabilir. Ancak form veya sürekli form şeklinde tutulacak defterler, kullanılmaya başlanmadan önce her bir sayfasına numara verilerek onaylatılmalıdır. Hesap dönemi bir takvim yılıdır. 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Yeni başlamada hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Bilgisayar kayıtları noter onaylı sayfalara yazdırılır ve ciltli defter haline getirilerek muhafaza edilir. İster defter, ister sürekli form halinde bulunsun sayfa sonunda imza için bırakılan satırlar hariç, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının sırası bozulamaz ve yırtılamaz. Gelirler genellikle aidatlardan oluşur ve dairelerden alınan aidatlar karşılığı makbuz alındı belgesi düzenlenir. Makbuza en az kimden, daire ve tutar ile aidatın ilgili olduğu ayın yazılması gerekir. Yönetim adına gelir tahsil etmekle yetkili olan kişiler, tahsil ettikleri paraları belirlenecek en kısa süre içerisinde görevli saymana teslim eder veya banka hesabına yatırırlar. Yönetim kasasında bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenir. Gelirlerin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçerler. Bu kayıtlar sırasıyla işletme defterinin gelir sağ sayfasına yazılır. Gelir gider arasında fark kasa veya bankadaki nakdi gösterir. Ayrıca, aidatların takibi için her ay apartman veya site sakinlerinin adı soyadı ve daire ile ödenen aidatları gösteren bir liste yapılır. Aidat borçlularının bu şekilde takibi mümkündür. Ancak Muhasebe yalnızca Aidat Gelirlerinin kaydı demek değildir. Aynı zamanda Harcamalarla ilgili kayıtlar da söz konusudur. Gider belgeleri de defterleri tevsik eden belgeler olarak düzenlenmesi ve ibraz edilmesi gereken belgelerdir. Giderler genellikle fatura karşılığı yapılan Ortak elektrik, su asansör gibi harcamalara dayanır ve fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Gider pusulasıda kullanılabilir. Ancak gider pusulası, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeler için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi gerekir. Tutanakla gider kaydedildiği durumlar çok nadiren gerçekleşir. Blok ya da Ada ortak mekanları için yapılan harcamalar da fatura karşılığı veya Gider pusulasıyla yapılırlar. Bu tür harcamalar genelde bir kaç yerden teklif alınarak en uygun olana yaptırılması ve toplanan paranın bu işte kullanıldığının açıklanması suretiyle gerçekleşirler. Bu kapsamda da bulunmayan ödemeler için Gider Makbuzu [11]veya banka dekontu gibi belgeler harcama belgesi olarak kullanılır. Yönetim tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri Ayni Yardım Teslim Belgesi [12] ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise Ayni Bağış Alındı Belgesi [13] ile kabul edilir. Bir Apartman ya da sitede görevli kapıcı şeklinde çalıştırılıyorsa –ki olmaması pek mümkün değil-o işyeri SGK işlemlerine tabidir. Ücretlerin ücret tediye bordrosu düzenlenerek tevsik edilmesi genel kural olsa da Kat Mülkiyeti Kanunu bu yönde bir zorunluluk getirmemiş ve gelir ve gider belgelerinin düzenlenmesi ve saklanmasını düzenlemekle yetinmiştir. Bu sebeple bazen uygulamada yöneticilerin görevli ücretlerini gider makbuzu ile [14] ödediklerine de şahit olunmaktadır. İşte bütün bu gelir ve gider belgeleri, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak numaralandırılır ve dosyalanarak özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır. Böylelikle defterlerde yer alan kayıtlar uygun usülde düzenlenen ve gerekli bilgileri ihtiva eden bu belgelerle tevsik edilirler. SGK mevzuatı açısından kayıtlarla ilgili cezalar 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi d fıkrasında [15] belirlenmiştir. Diğer bir usul hükmü ise saklama ve ibraz şartıdır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin "İşyeri Kayıtlarının İbrazı" başlıklı 30. maddesinde "İşverenler, aracılar ve sigortalıyı devir alan işverenler işyeri ile ilgili tüm defter ve belgeleri, gerektiğinde istenilmesi halinde, Kurum denetim elemanı ile bilanço esası dışında defter tutan veya defter tutmak zorunda olmayan işyerleri için de sigorta yoklama memuruna göstermek üzere, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle saklamak"zorunluluğu [16]getirilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesine göre apartman yönetimleri de diğer işverenler gibi "bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle"yükümlüdür. [17] Site yönetimde Toplu Yapı Yönetiminin en önemli merkezi görevlerinden birisi elbette ki muhasebe kayıtlarının tutulmasıdır. Nitekim Park Eymir Toplu Yapı Yönetim Planının 41. maddesine göre “Toplu Yapı Yönetimi bütçe giderleri, Ada yönetimlerinin aidat tahakkuk ve tahsilatının sağlanmasına, muhasebesinin tutulmasına ilişkin her türlü büro hizmetlerini kesinlikle İçerir.” Ayrıca,"kararlaştırılacak Adalar arası ortak öteki hizmetlerin karşılanması giderlerini de kapsar." "Ada'lar yönetimlerinin her gün bürokratik hizmetlerini sağlayıcı düzenlemeler yapar, bu amaçla görevliler çalıştırır." Kayıtların Toplu Yapı Yönetimi tarafından tutulduğu merkezi sistemde, her ay ada yönetim kurulları önceki ay yaptıkları harcamaların listesi ile fatura asıllarını yönetim muhasebesine getirecek, gelen fatura ve makbuzların birer fotokopisi ile masraf listeleri alındıktan sonra, fatura, makbuz asılları iade edilecektir. Daha sonra fatura bedelleri bilgisayara kaydedilerek alınan o ayın masraf listesi ile fatura, makbuz fotokopileri dosyalanarak o adanın muhasebe klasörüne konulacaktır. Yine aynı yönetim Planının 29. Maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yönetim Kurulu, gelir gider hesabının KMK. ile mevzuata göre usulünce tutulmasını, Başkanı kanalı ile sağlar” ifadesi muhasebe hizmetinin Ada Yönetimince yürütüldüğü uygulamalarda sadece 634 sayılı KMK değil diğer ilgili tüm mevzuatın dikkate alınması gerektiği açıkça belirtilmiştir. İster Toplu Yapı tarafından, isterse Ada Yönetimi tarafından yapılsın bu hizmetin doğal sonucu Bloklarla ilgili gelir ve gider kayıtlarının da oralarda yürütülmesidir. Böylece Bloklarda Karar defterinden başka bir işletme hesabı defteri tutulmasına da gerek kalmamaktadır. Ancak, hesap verme sorumluluğu Blok yöneticisi için de söz konusu olduğundan tutulan kayıtlardan Bloka ait olan kısmın istendiğinde verilmesi gerekir. Özellikle dönem sonlarında ve 31 Aralık itibariyle bu bilgilerin kesin hesap şeklinde verilmesi bir zorunluluktur. Şayet tutulan defter birinci sınıf Bilanço usulüne göre ise bu hesap mizan, gelir tablosu ve bilanço şeklindeki yıl sonu tabloları olacaktır. Muhasebeleştirme dediğimiz şey sadece kayıtların tutulması ve dosyalanması ile bitmez. Muhasebe esas itibariyle kayıt, belge, usul, düzen, raporlama ve tutturma demektir. Örneğin en önemli işlemlerden birisi; aylık harcama, borç, alacak ve banka ekstrelerinin teker teker incelenerek varsa yanlışlıkların düzeltilmesi, bu konuda koordinasyon ve tam mutabakat sağlanmasıdır. Bunun için tabidir ki aylık mizanlar, raporlar ve gerektiğinde ayrıntılı hesap dökümlerinin ilgili taraflara verilmesi gerekir. Mesela böylece, denetim kurullarının yapması gereken denetimlerin bir bölümü olan kayıtların doğru tutulup tutulmadığı, harcamaların belgeye dayanıp dayanmadığının kontrolü de en az her üç ayda bir yapılabilir olacaktır. Zira denetçiler ya da denetleme kurulları; esas itibariyle yönetimin kararlaştırılan amaçlar doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve yönetim planına uygun olarak tutulup tutulmadığını kontrol ederler. Bu denetimler [18]konu ile ilgili esas ve usullere ve zaman aralıklarına göre yapılır ve denetim sonuçları bir rapor [19] halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunulurlar. [1] Mali işlerle ilgili hesap verme sorumluluğu Kanunun 39. ve 41 maddelerinde yer almaktadır. Hesap verme başlıklı 39. Madde“Yönetici, yönetim planında yazılı zamanlarda eğer böyle bir zaman yazılmamışsa her takvim yılının birinci ayı içinde kat malikleri kuruluna, anagayrimenkul dolayısiyle o tarihe kadar elde edilen gelirlerin ve yapılmış olan giderlerin hesabına vermekle yükümlüdür” şeklindedir. Yönetimin denetlenmesi ne ilişkin 41. Maddesinde ise “Kat maliklerinin yarısı isterse, bunların arsa payları ne olursa, olsun yönetim planında yazılı zamanlar dışında da hesabın gösterilmesi yöneticiden istenebilir” ifadesi vardır. [2] Kanun'un "Kararlar" başlıklı 32. maddesinde "Kat malikleri kurulu kararları 1 den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda, bulunan bütün kat maliklerince imzalanır karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar." denilerek "Karar Defteri" tutma yükümlülüğü getirilmiştir. Kanun'un "Yönetimin Denetlenmesi" başlıklı 41. maddesinde ise "Denetçiler bu raporu ve verecekleri kararları ve gerekli gördükleri diğer hususları, 1 den başlayıp sıra ile giden sayfa numaraları taşıyan ve her sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere geçirip tarih koyarak altını imza ederler" denilerek ayrıca bir "Denetim Defteri" tutma mükellefiyeti de düzenlenmiş bulunmaktadır. [3] 33. maddenin son fıkrasında "Tespit edilen süre içinde hakimin kararını yerine getirmeyenlerden, aynı mahkemece, 100 liradan 2000 liraya kadar para cezası alınmasına kesin olarak hükmolunur; yirmibeşinci madde hükmü mahfuzdur." [4] SGK’nun 16 sayılı genelgesi "İşverenlerce Tutulacak Defter ve Belgeler" bölümünde "Gelir-Giderin işlenmesi için ayrıca işletme defteri tutulmuş ve noterden tasdik ettirilmiş ise bu defter" ifadesi sebebiyle. [5] Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin "Belgenin Dayanağı" başlıklı 25. maddesinde; "İşverenlerin diğer kanunlar gereğince tutmak zorunda oldukları defterlerle dayanağı belgeler, Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin dayanağı belgeler niteliğinde sayılırlar. [6]Şu kadar ki; a Kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler, b Kanuni tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, c İşçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, d Sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan vermeyecek şekilde usulsüz, karışık veya noksan tutulmuş defterler, e Herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde ise, o aya ait defter kayıtları, f Vergi Usul Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerektiren işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler, geçerli sayılmaz" denilmektedir. [7] 506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre"sigortalı sayılmışlardır. Apartman kapıcıları ile apartman yönetimi arasında da hizmet akdi bulunduğu için apartman kapıcıları sigortalı sayılmakta ve dolayısıyla apartman yönetimleri de işveren sıfatını kazanmaktadırlar. [8] Bunlar Ticaret ve sanat erbabı, Ticaret şirketleri, İktisadi kamu müesseseleri, Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, Serbest meslek sahipleri ve Çiftçilerdir. [9] Bilanço usulüne göre defter tutması gereken birinci sınıf tacirlerin kimler oldukları Vergi Usul Kanunumuzun 177. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre 2014 yılı için Bilanço hesabı esasına göre defter tutma sınırı Yıllık gayrisafi iş hasılatı TL’dir. [14] Bu durumda söz konusu gider makbuzlarında asgari olarak -sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan verecek- bazı temel bilgilerin yer alması gerekmektedir. Bunlar; İlişkin olduğu ay, Ücretlinin adı, soyadı, Ücret ödenen gün sayısı ücret aylık olarak ödenmiş ise gün sayısı 30 gündür, Ödenen ücret tutarı, Ücretin alındığına dair ücretlinin imzası. [15] Fıkrada; "Defter ve belgeleri ibraz etme yükümlülüğünü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyenlere; 1 Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü iseler aylık asgari ücretin oniki katı tutarında, 2 Diğer defterleri tutmakla yükümlü iseler aylık asgari ücretin altı katı tutarında, 3 Defter tutmakla yükümlü değil iseler aylık asgari ücretin üç katı tutarında, Defter ve belgelerinin tümünü bu bentte belirtilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak düzenlemeyenlere, her bir geçersizlik hali için, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla aylık asgari ücretin yarısı tutarında, idarî para cezası verilir." denilmektedir. [16] 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi d fıkrasına göre defter ve belgeleri ibraz etme yükümlülüğünü Kurum'ca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya kayıtlarını eksik ibraz eden apartman yönetimlerine aylık asgari ücretin altı katı tutarında YTL idari para cezası uygulanmaktadır. [17] Bu yükümlülüğe uyulmaması halindeAynı Yasa'nın 140. maddesi c fıkrasına göre sonradan apartman yönetimi tarafından prim belgeleri Kurum'a verilirse; prim belgelerinin asıl nitelikli olması halinde aylık asgarî ücretin üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş olan belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgarî ücretin 1/5'i tutarında 97,74 YTL,Prim belgesinin ek nitelikte olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık asgarî ücretin 1/8'i tutarında 61,09 YTL,Prim belgeleri apartman yönetimi tarafından Kurum'a verilmeyip de, Mahkeme kararı ile veya denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kurum'a bildirilmediği veya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği üzerinde durulmaksızın her bir belge için aylık asgarî ücretin üç katı tutarında 1466,10 YTL, idari para cezası uygulanmaktadır. [18] KMK Madde 32- Denetçi veya, Denetim Kurulu, her üç ayda bir yöneticinin hesaplarını ve defterleri denetler. Haklı bir sebep olduğunda , bu denetlemeyi her zaman yapabilir. [19] Madde 33- Denetçi veya, Denetim Kurulu, Kat Malikleri Kurulu'nun olağan toplantısında okumak üzere,denetim sonucunu ve yönetimle ilgili düşüncelerini kapsayan bir rapor hazırlar. Bu raporu kat malikleri sayısınca çoğaltarak toplantıdan en az bir hafta önce ,kat maliklerine taahhütlü mektupla veya imzalatacağı bir yazı karşılığında duyurur. Ayrıca, toplantıda okur ve gerekli açıklamaları yapar.
Ticari faaliyette bulunan tüm işletme ve firmalar için gelir tablosu çok büyük önem taşır. Gelir tablosu bazı kişiler tarafından gelir gider tablosu olarak da adlandırılmaktadır. Gelir tablosu; işletmelerin faaliyette bulunduğu dönem içerisindeki kâr-zarar durumunu görmesine olanak sağlar. Aynı zamanda kârın ya da zararın nasıl oluştuğu hakkında da bilgi verir. İşletmeler için vergi matrağının tespiti açısından gelir tablosunun doğru ve kurallara uygun düzenlenmesi son derece önemlidir. Firmaların geleceği için sağlıklı planlar yapmalarına, gerçekçi hedefler belirlemesine yardımcı olur. Doğru biçimde hazırlanmış bir gelir gider tablosu, işletmeler için yol gösterici rehber niteliği taşır. Bu yazımızda Gelir Tablosu Nedir ve Gelir Tablosu Örneği nasıl olur? detaylı olarak anlatmaya çalıştım. Ayrıca yazımızda örnek olarak düzenlenmiş excel gelir gider tablosu örneği de bulabileceksiniz. Dilerseniz gelir gider tablosu excel formatını indirip sizde istediğiniz gibi düzenleme yapabilirsiniz. GELİR TABLOSU NEDİR Gelir Tablosu nedir ; İşletmelerin belirli bir zaman aralığında elde ettiği gelirleri ile yapmış olduğu giderlerinin yazıldığı, bu gelir ve giderler sonucunda işletmenin kâr-zarar durumunun gösterildiği tablodur. Firmaların gelir ve giderlerini, kâr ve zarar durumlarını gösteren gelir tablosuna, ticari hayatta Kâr Zarar Tablosu, Gelir Gider Hesabı, Gelir Gider Tablosu, Kâr Zarar Hesabı gibi isimlerde verilmektedir. İşletme ve firmalar, gelir tablosu sayesinde faaliyet dönemindeki başarı yada başarısızlığını net bir şekilde görür. Hangi hizmet ya da satışlardan kâr elde edilmiş, hangilerinden zarara uğranmış anlayabilir. Bu doğrultuda işletme faaliyetlerine yön verebilir. İşletmeler gelir tablosu hazırlarken iki yöntemden birini tercih eder. Yani gelir tablosu türleri iki çeşittir. Bunlar; Hesap Tipi Gelir Tablosu’ ve Rapor Tipi Gelir Tablosu’ dur. Hesap Tipi Gelir Tablosu; Daha çok kâr-zarar cetveli olarak kullanılıyor. İşletmeler değerlendirme yapmak istediklerinde yeterli bilgiyi taşımaması sebebiyle pek tercih etmiyorlar. Rapor Tipi Gelir Tablosu; İşletmenin belirli bir dönemdeki bütün faaliyetlerini ayrıntılı olarak gösterir. İşletmelerin satış hasılatı ve maliyetleri, işletmelerin diğer faaliyetlerinden olan gider ve gelirleri de yer aldığı için analizler için daha detaylı bilgi verir. Şimdi Gelir Tablosu ile tüm detaylara birlikte göz atalım. Yazımızı tamamen okuduğunuzda bu konudaki tüm merak ettiklerinizin cevabını bulabileceğinizi düşünüyorum. Ayrıca hesap tipi gelir tablosu ve rapor tipi gelir tablosu örneklerini de yazımızda bulabileceksiniz. GELİR TABLOSU İLKELERİ Mali Tablolar için kabul edilmiş ilkeler, gelir tablosu düzenlenmesinde de geçerli olmaktadır. İşletmeler gelir tablolarını hazırlarken gerçekçi olmalı, faaliyetlerini kurallara ve ilkelere uygun şekilde yansıtmalıdır. Aksi takdirde gelir tablosu o işletme için rehber olmaktan çıkar. Peki gelir tablosu ilkeleri nelerdir? Gelir tablosu nasıl hazırlanır? Birkaç madde ile açıklamak gerekirse; İşletme kesinlikle henüz gerçekleştirmediği bir satışı, kâr veya geliri sanki gerçekleşmiş, olmuş bitmiş gibi tabloya yazmamalıdır. Gerçekleştirdiği satışı, kâr veya geliri gerçek miktarından fazla veya eksik göstermemelidir. Gelir tablosu hangi zaman aralığını kapsıyor ise, o zaman başlangıcı ve sonunda hesap kesimi yapmalıdır. Gelir ve giderlerin hepsini süreklilik gösteren veya süreklilik göstermeyen şeklinde yazmalı. Yine gelir ve kârlar, gider ve zararlar olağan ve olağan dışı olarak ayrı gruplar halinde yansıtılmalıdır. Maddi olan veya maddi olmayan varlıkları ile tükenebilecek varlıklarına uygun bir amortisman ve tükenme payı ayırmalıdır. Katlanmak durumunda olduğu maliyetlerini dağıtırken; maddi duran varlıklar, onarım-bakım, stoklar gibi gruplara uygun olarak dağıtım sağlamalıdır. İşletme faaliyeti sonucu yapmış olduğu kârını, isteği doğrultusunda karşılıklardan yararlanmak suretiyle azaltmamalıdır. Ayrıca herhangi bir zaman diliminde elde ettiği kârı da diğer döneme aktarmamalıdır. Söz konusu dönem sonuçlarını tespit ederken değerlendirme esaslarında ve maliyet yöntemlerinde bir değişikliğe gittiyse, yaptığı bu değişikliğin ne gibi etkileri olduğunu açık ve net bir şekilde belirtmelidir. Arızi ve olağanüstü niteliğe sahip kâr ve zararlarını meydana geldiği dönemde tahakkuk ettirmeli, ancak normal faaliyet sonuçlarından ayrı olarak göstermelidir. Yapmış olduğu kâr ve zararlardan, önceki zaman dilimine ait mali tablolarında düzeltme yapılmasını gerektirecek büyüklük ve niteliktekiler dışında kalanları, dönemin gelir tablosunda belirtmelidir. İşletme bilançosunu hazırlarken; sonucu belirsiz durumlar. Gelecek dönemde ortaya çıkıp çıkmayacağına bağlı olarak değişen unsurlar. Tahmin edilebilen gider ve zararlar. gibi hususları gelir tablosuna yansıtmalıdır. Fakat sözünü ettiğimiz bu unsurlar için işletmenin tahakkuk işlemi yapmasına gerek olmadığı gibi dipnotlarına açıklama yapması yeterlidir. GELİR TABLOSU HESAPLARI Gelir tabloları işletmelerin, firmaların, şirketlerin elde ettiği dönem kârının ya da uğramış olduğu dönem zararının topluca gösterildiği kayıtlardır. Doğru hazırlanan bir gelir tablosu; size firmanızın nasıl kâr veya zarar ettiği hakkında önemli bilgiler sunar. Şimdi Gelir Tablosu Hesapları nelerdir sıra ile yazacak olursak; 60 Brüt Satış Hesap Grubu İşletmelerin esas faaliyet alanı ile ilgili mal ve hizmet satışından elde ettiği değerler ile, satılan mal ve hizmet ile ilgili mali yardımlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri gibi değerlerin yer aldığı hesap grubudur. İşletmeler dönem sonunda bu grupta yer alan hesapları 690 Dönem Kârı veya Zararı hesabına devrederek kapatır. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 600 Yurtiçi Satışlar Hesabı 601 Yurtdışı Satışlar Hesabı 602 Diğer Gelirler Hesabı 61 Satış İndirimleri Hesap Grubu İşletmelerin satmış olduğu mal ve hizmetlerin iadesi, işletme tarafından yapılan ıskontolar ve diğer indirimlerin yer aldığı hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 610 Satıştan İadeler Hesabı - 611 Satış Iskontoları Hesabı - 612 Diğer İndirimler Hesabı - 62 Satışların Maliyeti Hesap Grubu İşletmelerin dönem içindeki satmış olduğu mal ve hizmetlerin maliyetlerine ilişkin kayıtların bulunduğu hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 620 Satılan Mamüller Maliyeti Hesabı - 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti Hesabı - 622 Satılan Hizmet Maliyeti Hesabı - 623 Diğer Satışlar Maliyeti Hesabı - 63 Faaliyet Giderleri Hesap Grubu İşletmelerin faaliyet konusu ile ilgili bulunan, üretim maliyeti veya satış maliyetlerine yüklenmeyen giderlerin oluşturduğu hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı - 631 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri Hesabı - 632 Genel Yönetim Giderleri Hesabı - 64 Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar Hesap Grubu İşletmelerin esas faaliyet konusu dışında kalan, diğer faaliyetlerinden elde ettiği gelir ve kârların yazıldığı hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 640 İştiraklerden Temettü Gelirleri Hesabı 641 Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirleri Hesabı 642 Faiz Gelirleri Hesabı 643 Komisyon Gelirleri Hesabı 644 Konusu Kalmayan Karşılıklar Hesabı 645 Menkul Kıymet Satış Kârları Hesabı 646 Kambiyo Kârları Hesabı 647 Reeskont Faiz Gelirleri Hesabı 648 Enflasyon Düzeltme Kârları Hesabı 649 Diğer Olağan Gelir ve Kârlar Hesabı 65 Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar Hesap Grubu İşletmelerin esas faaliyeti dışında kalan, diğer faaliyetlerinden dolayı oluşan gider ve zararların yazıldığı hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 653 Komisyon Giderleri Hesabı - 654 Karşılık Giderleri Hesabı - 655 Menkul Kıymet Satış Zararları Hesabı - 656 Kambiyo Zararları Hesabı - 657 Reeskont Faiz Giderleri Hesabı - 658 Enflasyon Düzeltme Zararları Hesabı - 659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar Hesabı - 66 Finansman Giderleri Hesap Grubu İşletmelerin borçlanmış olduğu miktarlar ile ilgili katlanılan ve işletme varlıklarının maliyetine eklenmemiş olan faiz, kur farkı, kredi komisyonu vb. giderlerin yazıldığı hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 660 Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri Hesabı - 661 Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri Hesabı - 67 Olağan Dışı Gelir ve Kârlar Hesap Grubu İşletmelerin olağan faaliyetlerinden bağımsız olarak, sık sık ve düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen işlemlerden kaynaklı gelir ve kârların yazıldığı hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 671 Önceki Dönem Gelir ve Kârları Hesabı 679 Diğer Olağandışı Gelir ve Kârlar Hesabı 68 Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesap Grubu İşletmelerin olağan faaliyetlerinden bağımsız olarak, sık sık ve düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen işlemlerden kaynaklı gider ve zararların belirtildiği hesap grubudur. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 680 Çalışmayan Kısım Gider ve Zararları Hesabı - 681 Önceki Dönem Gider ve Zararları Hesabı - 689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararları Hesabı - 69 Dönem Net Kârı veya Zararı Hesap Grubu İşletmeler dönem sonlarında gelir tablosunda yer alan tüm gelir ve gider hesaplarını Dönem Net Kârı veya Zararı Hesabına aktarmak suretiyle kapatır. Bunun sonucunda işletmelerin bir dönem boyunca elde ettiği gelir ve giderler bu hesapta toplanırlar. Bu hesap grubunda şu hesaplar yer alır; 690 Dönem Kârı veya Zararı Hesabı 691 Dönem Kârı ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları Hesabı - 692 Dönem Net Kârı veya Zararı Hesabı GELİR TABLOSU KALEMLERİ İşletmeler performansları ile ilgili değerlendirme yaparken gelir tablosu kalemlerini etkin bir şekilde kullanırlar. Peki gider tablosu kalemleri nelerden oluşur, bazı başlıklar altında bu kalemleri sıralayacak olursak; Satışlar; Firmanın en önemli değerlendirme ve performans değerlerinden birisidir. Söz konusu dönem içerisindeki ele geçirilen hasılatı belirtir. Brüt Satış Kârı veya Zararı; Firmanın söz konusu dönem içerisindeki yaptığı net satışlar ile bu satışların maliyetlerinin farkından oluşur. Faaliyet Giderleri; Firmanın araştırma, pazarlama, yönetim, satış faaliyetleri gibi hareketleri sonucu oluşan giderlerdir. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar; Firmaların kazandığı faiz gelirleri, bağlı ortaklarından temettü gelirleri, komisyon gelirleri gibi kısımlardan oluşur. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar; Firmaların ödediği komisyon giderleri, menkul kıymet satış zararları, kambiyo zararları gibi kalemleri kapsar. Finansman Giderleri; Firmaların yapmış olduğu kısa vadeli veya uzun vadeli borçlanma giderlerinden oluşur. Olağan Kâr veya Zararlar; Firmanın esas faaliyeti sonucuna, diğer faaliyetlerden olağan gelir ve kârların eklenmesi, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararların finansman giderlerinin çıkarılması suretiyle hesaplandığı kısımdır. Olağandışı Gelir ve Kârlar; Firmanın önceki dönem gelir ve kârları ile diğer olağan dışı gelir ve kârlarının yazıldığı kalemlerdir. Olağandışı Gider ve Zararlar; Firmanın önceki dönem gider ve zararları ile diğer olağan dışı gider ve zararların yazıldığı kalemlerdir. Dönem Kârı veya Zararı; Firmanın olağan kâr veya zararına, olağandışı oluşan gelir-kârların eklenmesi ile olağandışı gider-zararların çıkarılması sonucu hesaplanan kalemlerdir. Sonucun pozitif olması durumunda firma için vergi öncesi kâr söz konusudur. Dönem Net Kârı veya Zararı; Firmanın yapmış olduğu kârdan, kurumlar vergisi ve diğer yükümlülükleri ödenmesi sonrası elde edilen kâr veya zarardır. Yatırımcıların firma hakkında değerlendirme yaparken asıl dikkat ettiği kısım dönem net kârı veya zararıdır. Yatırım yapmayı düşündükleri firma hakkında bir karar verirken bu sonuca göre karar vermektedirler. BİLANÇO VE GELİR TABLOSU ÖRNEĞİ Öncelikle şunu belirtmeliyim ki gelir tablosu, bilançodan farklı olarak dinamik bir yapıya sahiptir, bilanço ise statik bir yapıya sahiptir. Peki neden gelir tablosuna bilançoya göre daha fazla önem verilmektedir. Bunun cevabı gelir tabloları firmalar için daha ayrıntılı sonuç vermektedir. Bu yüzden bilançoya göre daha fazla öneme sahiptir. Örneğin firmanın elde ettiği net kâr veya zararın nasıl oluştuğunu gelir tablolarında görmek mümkün iken bilanço da sadece net kar veya zarar tutarını görebilirsiniz. Yazımızdaki bilanço ve gelir tablosu örneğini incelediğinizde daha detaylı bilgi sahibi olacaksınız. Peki ilk olarak bilanço nedir bunu açıklayalım. Bilanço; bir şirketin, firmanın yada işletmenin dönemsel faaliyetleri sonucunda oluşan alacak verecek durumu, tüm mal ve para varlığı gibi finansal durumunu göstermeye yarayan tablodur. İşletmenin dönem sonunda kar mı zarar mı ettiği bu tablolardan anlaşılırlar. Bilançoda iki tablo bulunmaktadır. Bunlar Aktif tablosu; bu kısma işletmenin mevcutları ve alacakları yazılır. Pasif tablosu, bu kısma işletmenin borçları yazılır. Bilançoya basit bir örnek verecek olursak. Örneğin Haktan Ticaret İşletmesinin Açılış Bilançosunu yapalım. Gelir Tablosu; firmalar belirli dönem aralığında elde ettiği gelir ve giderlerini, bunun sonucunda oluşan kâr ve zarar durumunu gösterirken iki türlü gelir gider tablosundan yararlanabilir. Bunlar ise; Hesap Tipi Gelir Tablosu; firmaların genelde kâr-zarar cetveli olarak faydalanırlar. Yeterli veri taşımadığı düşünülmektedir. Bu yüzden firmalar gelir gider tablosu olarak pek kullanmazlar. Eğer sizlerde isterseniz, 12 aylık gelir gider tablosunu Hesap Tipi Gelir Tablosu örneğimizdeki gibi düzenleyebiliriz. Rapor Tipi Gelir Tablosu; işletmeler ve firmalar faaliyetlerini ayrıntılı görebilir. Daha çok veri bulundurmaktadır. Değerlendirme ve analiz için oldukça detaylı bilgi vermesi sebebiyle daha çok tercih edilir. Örneğin Haktan işletmesinin 12 aylık gelir gider tablosunu, Rapor Tipi Gelir Tablosu ile düzenlemek istersek, kar zarar tablosu örneğimiz şu şekilde olacaktır. GELİR TABLOSU EXCEL TASLAĞI Gelir tablosu hazırlarken dilerseniz excelden de yararlanabilirsiniz. Ayrıca bunun için çok fazla bir formül bilmenize gerek yok. Oldukça basit toplama ve çıkarma formülleri ile sizlerde formüllü gelir tablosu düzenleyebilirsiniz. Excel gelir gider tablosu örneklerinden birisi şu şekilde olabilir. Excel gelir gider tablosu sadece işletme sahiplerince kullanılmamaktadır. Apartman gelir gider tablosu, muhasebe gelir tablosu, kişisel harcamalar için de gelir tablosu düzenlemek mümkündür. Gelir tablosu excelde hazırlanırken en önemli dikkat etmeniz gereken konu şudur. Muhasebe standartlarına göre tabloda bulunması gereken gelir tablosu kalemlerinin yerli yerinde olması. Sizler için örnek formüllü gelir tablosu hazırladım. Dilerseniz gelir tablosu örneğimizi inceleyebilir ve gelir gider tablosu excel formatında dosyayı indirebilirsiniz. Ayrıca sizde kendi firmanıza göre dilerseniz gelir tablosu örneğimizi kullanarak düzenleyebilirsiniz. Haktan işletmesine ait 12 aylık excel gelir gider tablosunu örnekleri hazırladım. İncelemek ve düzenlemek için gelir tablosu excel örneğine tıklayınız. Dilerseniz sizler için hazırladığım Gider Pusulası Nedir ve Stopaj Nedir gibi yazılarıma da göz atabilirsiniz. Bu konuda da oldukça detaylı bir bilgilendirme yaptım. Ayrıca iş hayatına yeni başlayanlar veya standart klasik ofis anlayışından vazgeçmek isteyenler, masraflardan kaçınmak durumunda olanlar. Sizler için de sanal ofis nedir ve hazır ofis nedir, avantajları nelerdir gibi en önemli soruları açıkladım. Bu konuda Türkiye’deki en kapsamlı yazı olduğunu incelediğinizde göreceksiniz.
site aidat takip programi Site Aidat Takip Programı Site Aidat Takip Programı Baypayo Aidat Programı Verileriniz Web Tabanlı Bulut Sisteminde Güvenli Verilerinize istediğiniz yerden cep telefonu veya bilgisayardan erişim Yönetici Gelir Gider Takip Sistemi, Duyuru ve Hatırlatıcı Sistemi, Borç Hatırlatıcı SMS Gönderimi Ayrıntılı Döküman Mail Sistemi Ücretsiz Banka Entekrasyonu Online Aidat Ödeme Sistemi Kredi Kartı ile Aidat Taksitlendirme imkanı On-Line Ücretsiz Daire Sakini Üyeliği Cep Telefonundan ve Tabletlerden Giriş Bilgisayar dan Giriş Yönetici kolay kullanım web paneli Muhasebe Desteği Yönetim Desteği Hukuki Destek Enerji Verimliliği Destek Isı Paylaşım Desteği Site aidat takip programı Site aidat takip programı üyelik ücretsiz kullanım Site Aidat takip programı üyelik süreci kullanımı tanıtıcı video Aidat takip programı Baypayo Avantajları Aidat, alacak ve borç takibini sistem otomatik yapsın, değerli zamanınız sevdiklerinize kalsın. Kolay ve anlaşılır tasarımı ile herkesin kullanabileceği kolaylıktadır. Banka entegrasyonu sayesinde gelir ve giderle uğraşmazsınız, sizin işinizide sistem yapar. Online aidat ödeme, aidat taksitlendirme imkanı. Her yerden sitenizi yönetebilirsiniz. Web paneli cep telefonları ile uyumludur. Kat mülkiyeti kanunu nu bilmek zorunda değilsiniz. bir telefon uzağınızda teknik destek vermekteyiz. Kalorimetre ve Isı pay ölçerli binalarda teknik servis desteği. Isı Pay ölçer ve kalorimetre okuma programları ile tam uyumlu baypayo M-Bus Isı Paylaşım Programı Tam Entegrasyon Ücretsiz Kurulum, Ücretsiz Eğitim 7/24 Ücretsiz Destek. Site Aidat Takip Programı Özellikler Site Muhasebe Destek Gelir Gider Muhasebe Desteği Isı Paylaşım Destek Uzaktan ve yerinde destek Hukuki Destek Aidat ödeme sorunları 7/24 Destek Site Aidat Yazılım Destek
Skip to content AnasayfaKurumsalHakkımızdaHesap Site Yönetimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Gelirler, GiderlerAna Sayfa/Genel/Site Yönetimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Gelirler, Giderler Site Yönetimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Gelirler, Giderler İnsanların göçebe kültürden yerleşik hayata geçtiği ilk şehirlere verilen ad site idi. Zamanla şehirler büyüyüp metropollere dönüşürken site kavramı birden çok blokların oluşturduğu toplu konutlara verilmeye başlandı. Ancak bu tür kalabalık grupların bir arada bulunduğu her ortamda olabileceği gibi yaşam bölgelerinde de problemler olabilmektedir. Nasıl ki geçmişten bugüne kadar kitlelerin bir arada huzurlu şekilde yaşayabilmesi için bir takım kurallara ve yöneticiye ihtiyaç duyulmuşsa, günümüzde de apartman veya sitelerde yönetimlerin olması gereklidir. Bu yüzden site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler şeklinde bilgilendirme yazısı hazırladık. Siteler birden çok bloğun bir arada olduğu ve insan sayısının oldukça fazla olduğu yaşam merkezleridir. Binaların dışında ortak kullanım alanları olarak otoparkları, çatıları, bahçeleri, parkları, havuzları, saunaları vb birçok bölge olabilmektedir. Hem binanın hem de ortak kullanım alanlarının belirli kurallar çerçevesinde bakımı ve çeşitli giderleri olduğu görülmektedir. Bu yüzden site yönetimi oluşturularak gelirlerin ve giderlerin yönetilmesi işlevini yüklenmesi oldukça mühimdir. Günümüzde site sakinlerinden bir yöneticinin işleri yürütmesi ve herkesin memnun olacağı bir yönetim anlayışı sergilemesi çok zordur. Araya kişisel mücadelelerin, yanlış anlaşılmaların ve daha birçok sorunun girmesi ile daire sakinleri artık yöneticilik yapmak istememektedir. Bu bağlamda profesyonel site yönetimi hizmeti veren firmalara görev düşmektedir. Site Gelirlerinin Toplanması Sitelerde işlerin yürümesi için herkesin ekonomik olarak katkı sağladığı aidat uygulaması, varsa siteye ait dükkan veya mağazanın kiraya verilmesi, büyük şehirlerde binaların çatılarına baz istasyonlarını kurulması ve kiralanması gibi gelirlerin profesyonel bir finans yaklaşımı ile toplanması ancak daire sakinleriyle mekansal ve duygusal yakınlık kurmadan daha kolay olmaktadır. Bu da siteyi dışarıdan birinin yönetmesi ihtiyacını doğurur. Aidatların gecikme yaşanmayacak tedbirlerin alınmasıyla toplanması, gerekirse yasal işlemlerin ve takiplerin yapılması, ilgili alanların kiraya verilmesi ve diğer gelirlerin toplanması hususlarında site yönetiminin aktif tutumu önemlidir. Diğer taraftan sorunlu kat malikleri ile ilgili kanuni prosedürlerin takibi için de bir hukuk birimi gereklidir. Profesyonel site yönetimi sayesinde hukuki işlemler de düzenli ve nizamına uygun şekilde yürütülmektedir. Böylece sitelerin en büyük problemlerinden biri olan gelirlerin toplanmasına da çözüm bulunmuş olmaktadır. Site Giderlerinin Yönetimi Gelirleri olduğu gibi sitelerin giderlerinin de tutumlu şekilde yönetilmesi gerekir. Hizmet alımlarının yapılması, varsa çalışanların sigortalarının ödenmesi ve maaşlarının verilmesi, diğer giderlerin yönetilmesi işlemleri de ciddi takip gerektiren şeylerdir. Binaların asansörlerinin arızası veya periyodik bakımı, çalışanların masraflarının karşılanması, bahçıvanlık hizmeti alınması, temizlik ve çöp toplama hizmetinin yapılması, boya, badana veya kırılan cam-parçaların değiştirilmesi gibi birçok gider kalemi de site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler içerisinde yer alır. Gelir gider kalemlerinin tablolar halinde muhasebe edilmesi ve dengenin sağlanması, gerektiğine ve muhtelif zamanlarda denetim kuruluna ibraz edilmesi önemli görevlerdendir. Yapılan bir masrafın unutulan makbuz veya faturası ciddi zimmetlerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle tamamen profesyonellik gerektiren işlerin ehil ellere teslim edilmesi önemlidir. Giderlerin gerekli görüldüğünde denetim kurulu tarafından incelenmesi ve ortak alanlara asılması, özetlerin çıkarılması, aylık gelir-gider cetvellerinin ilanı gibi finansal işlemlerin kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde yapılması gerekmektedir. İnsanlar arası ilişkilerden kaynaklı problemlerin yaşanmaması ve huzurlu bir ortamın tesisi için, anne-babaların çocuklarıyla birlikte yaşadıkları sitelere gerekli önemin gösterilmesi önemlidir. Toplantıların Yapılması Site yönetimindeki en önemli unsurlardan biri de kanunlarda belirtilen toplantıların zamanında yapılması ve gelir-gider hesabının yapılmasıdır. Sitede yaşayanların birlikte katıldıkları genel kurul toplantısının yapıldığı zamanlarda yönetimin şeffaf bir şekilde finansal durumu açıklaması ve ihtiyaç duyulan şeyleri belirtmesi gerekir. Site yönetimi için yetki verilen kişilerin sürelerini tamamladıktan sonra görev süresini uzatmak genel kurulda yapılmaktadır. Yeterli çoğunluğun sağlandığı zamanlarda yönetim ile ilgili kararların alınması gerekir. Yapılacak bazı işlemler için % 51 çoğunluk bazıları için ise % 100 karar istenebilmektedir. Bu oran tamamen yapılacak hizmetin niteliği ile ilgilidir. Genel kurul toplantısı dışında denetim kurulu ile birlikte yönetim kurulu hesap-kitap çizelgesini incelemek üzere bir araya gelebilir. Gelişen teknoloji sayesinde artık muhasebe programlarının online aktivasyonu ile yüz yüze bir araya gelinmese bile online olarak hesapların sunumu ve incelenmesi mümkün olabilmektedir. Bazen site yönetiminin farklı bir şehirde olması nedeniyle bu tür hizmetler bu şekilde yürütülebilmektedir. Muhasebe, bakım, temizlik, bahçe düzeni, otopark bakımı, onarım, havuz temizliği ve hazırlığı, sauna bakımı gibi işlerin profesyonel bir çizgide ele alınması ve aksatılmadan yapılması büyük önem arz etmektedir. Örneğin belirli dönemlerde yoğunluk yaşayan havuz gibi bölgelerin yaz ayları gelmeden temizliğinin yapılması, bakımının gerçekleştirilmesi, aksayan yanların giderilmesi ve suyun hijyen şartlarına uyarak doldurulması gerekir. Buna benzer zamanlı işlerin aksatılmadan ve sürekli şekilde yapılması ciddi efor ve dikkat isteyen görevlerdir. Sitelerin genel temizliğinin yapılması, asansörlerin arızasının kimseyi mağdur etmeden giderilmesi, şikayetlerin dinlenmesi, yasal prosedürlerin yerine getirilmesi site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler listesinde yer almaktadır. Site Yönetimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Gelirler, Giderler İnsanların göçebe kültürden yerleşik hayata geçtiği ilk şehirlere verilen ad site idi. Zamanla şehirler büyüyüp metropollere dönüşürken site kavramı birden çok blokların oluşturduğu toplu konutlara verilmeye başlandı. Ancak bu tür kalabalık grupların bir arada bulunduğu her ortamda olabileceği gibi yaşam bölgelerinde de problemler olabilmektedir. Nasıl ki geçmişten bugüne kadar kitlelerin bir arada huzurlu şekilde yaşayabilmesi için bir takım kurallara ve yöneticiye ihtiyaç duyulmuşsa, günümüzde de apartman veya sitelerde yönetimlerin olması gereklidir. Bu yüzden site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler şeklinde bilgilendirme yazısı hazırladık. Siteler birden çok bloğun bir arada olduğu ve insan sayısının oldukça fazla olduğu yaşam merkezleridir. Binaların dışında ortak kullanım alanları olarak otoparkları, çatıları, bahçeleri, parkları, havuzları, saunaları vb birçok bölge olabilmektedir. Hem binanın hem de ortak kullanım alanlarının belirli kurallar çerçevesinde bakımı ve çeşitli giderleri olduğu görülmektedir. Bu yüzden site yönetimi oluşturularak gelirlerin ve giderlerin yönetilmesi işlevini yüklenmesi oldukça mühimdir. Günümüzde site sakinlerinden bir yöneticinin işleri yürütmesi ve herkesin memnun olacağı bir yönetim anlayışı sergilemesi çok zordur. Araya kişisel mücadelelerin, yanlış anlaşılmaların ve daha birçok sorunun girmesi ile daire sakinleri artık yöneticilik yapmak istememektedir. Bu bağlamda profesyonel site yönetimi hizmeti veren firmalara görev düşmektedir. Site Gelirlerinin Toplanması Sitelerde işlerin yürümesi için herkesin ekonomik olarak katkı sağladığı aidat uygulaması, varsa siteye ait dükkan veya mağazanın kiraya verilmesi, büyük şehirlerde binaların çatılarına baz istasyonlarını kurulması ve kiralanması gibi gelirlerin profesyonel bir finans yaklaşımı ile toplanması ancak daire sakinleriyle mekansal ve duygusal yakınlık kurmadan daha kolay olmaktadır. Bu da siteyi dışarıdan birinin yönetmesi ihtiyacını doğurur. Aidatların gecikme yaşanmayacak tedbirlerin alınmasıyla toplanması, gerekirse yasal işlemlerin ve takiplerin yapılması, ilgili alanların kiraya verilmesi ve diğer gelirlerin toplanması hususlarında site yönetiminin aktif tutumu önemlidir. Diğer taraftan sorunlu kat malikleri ile ilgili kanuni prosedürlerin takibi için de bir hukuk birimi gereklidir. Profesyonel site yönetimi sayesinde hukuki işlemler de düzenli ve nizamına uygun şekilde yürütülmektedir. Böylece sitelerin en büyük problemlerinden biri olan gelirlerin toplanmasına da çözüm bulunmuş olmaktadır. Site Giderlerinin Yönetimi Gelirleri olduğu gibi sitelerin giderlerinin de tutumlu şekilde yönetilmesi gerekir. Hizmet alımlarının yapılması, varsa çalışanların sigortalarının ödenmesi ve maaşlarının verilmesi, diğer giderlerin yönetilmesi işlemleri de ciddi takip gerektiren şeylerdir. Binaların asansörlerinin arızası veya periyodik bakımı, çalışanların masraflarının karşılanması, bahçıvanlık hizmeti alınması, temizlik ve çöp toplama hizmetinin yapılması, boya, badana veya kırılan cam-parçaların değiştirilmesi gibi birçok gider kalemi de site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler içerisinde yer alır. Gelir gider kalemlerinin tablolar halinde muhasebe edilmesi ve dengenin sağlanması, gerektiğine ve muhtelif zamanlarda denetim kuruluna ibraz edilmesi önemli görevlerdendir. Yapılan bir masrafın unutulan makbuz veya faturası ciddi zimmetlerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle tamamen profesyonellik gerektiren işlerin ehil ellere teslim edilmesi önemlidir. Giderlerin gerekli görüldüğünde denetim kurulu tarafından incelenmesi ve ortak alanlara asılması, özetlerin çıkarılması, aylık gelir-gider cetvellerinin ilanı gibi finansal işlemlerin kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde yapılması gerekmektedir. İnsanlar arası ilişkilerden kaynaklı problemlerin yaşanmaması ve huzurlu bir ortamın tesisi için, anne-babaların çocuklarıyla birlikte yaşadıkları sitelere gerekli önemin gösterilmesi önemlidir. Toplantıların Yapılması Site yönetimindeki en önemli unsurlardan biri de kanunlarda belirtilen toplantıların zamanında yapılması ve gelir-gider hesabının yapılmasıdır. Sitede yaşayanların birlikte katıldıkları genel kurul toplantısının yapıldığı zamanlarda yönetimin şeffaf bir şekilde finansal durumu açıklaması ve ihtiyaç duyulan şeyleri belirtmesi gerekir. Site yönetimi için yetki verilen kişilerin sürelerini tamamladıktan sonra görev süresini uzatmak genel kurulda yapılmaktadır. Yeterli çoğunluğun sağlandığı zamanlarda yönetim ile ilgili kararların alınması gerekir. Yapılacak bazı işlemler için % 51 çoğunluk bazıları için ise % 100 karar istenebilmektedir. Bu oran tamamen yapılacak hizmetin niteliği ile ilgilidir. Genel kurul toplantısı dışında denetim kurulu ile birlikte yönetim kurulu hesap-kitap çizelgesini incelemek üzere bir araya gelebilir. Gelişen teknoloji sayesinde artık muhasebe programlarının online aktivasyonu ile yüz yüze bir araya gelinmese bile online olarak hesapların sunumu ve incelenmesi mümkün olabilmektedir. Bazen site yönetiminin farklı bir şehirde olması nedeniyle bu tür hizmetler bu şekilde yürütülebilmektedir. Muhasebe, bakım, temizlik, bahçe düzeni, otopark bakımı, onarım, havuz temizliği ve hazırlığı, sauna bakımı gibi işlerin profesyonel bir çizgide ele alınması ve aksatılmadan yapılması büyük önem arz etmektedir. Örneğin belirli dönemlerde yoğunluk yaşayan havuz gibi bölgelerin yaz ayları gelmeden temizliğinin yapılması, bakımının gerçekleştirilmesi, aksayan yanların giderilmesi ve suyun hijyen şartlarına uyarak doldurulması gerekir. Buna benzer zamanlı işlerin aksatılmadan ve sürekli şekilde yapılması ciddi efor ve dikkat isteyen görevlerdir. Sitelerin genel temizliğinin yapılması, asansörlerin arızasının kimseyi mağdur etmeden giderilmesi, şikayetlerin dinlenmesi, yasal prosedürlerin yerine getirilmesi site yönetimi hakkında bilinmesi gerekenler listesinde yer almaktadır. Page load link
Dönem sonu işlemleri, mali tablolar ve kesin hesap Bir yılı daha geride bıraktık. Yeni bir yıla girerken hem geçmiş yılın hesabını hem de bu yeni dönemin plan ve programını yapmak zorundayız. Hayat ve zaman devam ediyor. Yılın son günü ve yeni yılın ilk günü arasında yalnızca sanal bir çizgi var. Ancak zamanı dilimlere bölmek, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı buna göre düşünmek çok eski, neredeyse kadim bir bilgi. Aynı zamanda da büyük bir kolaylık tabi ki. Bu yöntem hiç kuşkusuz faaliyetlerin mali boyutunu takip ettiğimiz muhasebe işlemlerinde de geçerli. Bu anlamda hesap döneminin takvim yılı şeklinde uygulandığını bir kez daha hatırlamalıyız. Takvim yılı ise bilindiği üzere, ocak ayının birinci günü başlıyor ve aralık ayının son günü bitiyor. Doğal olarak Muhasebe kayıt ve hesapları da mali yıl esasına göre tutulmakta. Sonuçta para cinsinden ifade edilebilen her türlü ekonomik ilişki muhasebe işlemlerinin de konusu. Blok/Ada/Site Yönetimlerinin de bu anlamda kendi içinde, birbirleriyle, kat malikleriyle yada diğer üçüncü kişilerle muhtelif şekil ve nitelikte ilişkileri var. Parayla ifade edilebilen bir ekonomik değer; herhangi bir ilişkiden doğduğunda, başka bir şekle dönüştüğünde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilmesi gerekir. Böylece faaliyet gelir ve giderleri ile diğer muhasebe işlemleri tahakkuk ettirildikleri mali yılın hesaplarında gösterilmiş olurlar. Bir başka deyişle bütçe gelirleri tahsil edildiği, bütçe giderleri ise ödendiği yılda muhasebeleştirilirler. Ayrıca bunlar belli aralık ve şekillerde de raporlanırlar. Nakit esaslı muhasebe işlemlerinde sadece giren ve çıkan paralar kayda geçer. Bu sistemde nakde dönüşmeyen alacak, borç ilişkileri ve diğer tahakkuk işlemleri görünmez. Bu sebeple böyle durumlar dönem sonlarında ayrıca çıkarılıp, liste ya da tablolaştırılmak suretiyle raporlanır. Tahakkuk esaslı muhasebe işlemleri ise her şeyden önce çift taraflı bir kayıt sistemidir. Çünkü bir hesaba borç veya alacak kaydedilen tutar, mutlaka başka hesap ya da hesaplara alacak veya borç kaydedilmelidir. Ayrıca, muhasebe kayıtları ancak yeni bir muhasebe kaydı ile düzeltilebilirler. Düzeltme işleminin gerekçesi ise o muhasebe işlemi belgesinde açıklanır. Muhasebe işlemleri, bu konuda çalışan muhasebe görevlileri tarafından, gerçekleşme sırasına göre düzenli bir şekilde; hesap dönemi başında "1" den başlamak üzere hesap döneminin sonuna kadar numaralandırarak kaydederler. Çok önemli olan bir diğer husus da Blok/Ada/Site Yönetimleri bütçe ödeneklerine ilişkin her türlü muhasebe işleminin, bütçelerindeki sınıflandırmaya uygun olarak ve muhasebe sisteminde belirlenen standart hesaplarda izlenmesidir. Aynı şekilde bütçe uygulama sonuçlarını gösteren kesin hesaplar da, bütçelerindeki sınıflandırmaya uygun olarak yine o muhasebe kayıtlarından çıkarılırlar. Bu hususlar muhasebe işlemlerinin önceliği, olmazsa olmaz kaidelerindendir. Ayrıca bütün muhasebeleştirme işlemlerinin elbette ki belgelere dayandırılması zorunludur. Bu belgeler, muhasebeleştirme işlemi gerektirirler ve neler tahsilat makbuzu, ödeme belgesi, banka dekontu, muhasebe fişi vb. oldukları ilgili mevzuatında gösterilmişlerdir. 634 sayılı KMK kapsamındaki Blok/Ada/Site Yönetimlerinde, başta bu kanun, ilgili mali mevzuat ve yönetim planlarına uygun şekilde kullanılacak standart belge düzeninin oluşturulması Toplu Yapı Temsilciler Kurulu yetki ve sorumluluğundadır. [1] Hesaplar mali yıl esasına göre tutulur demiştik. Yani, işletme, kurum ve kuruluşlarına ait gelir-giderler tahakkuk ettirildikleri, tahsil edildikleri ya da ödendikleri mali yılın hesaplarında gösterilirler. Blok/Ada/Site Yönetimi faaliyetlerine ilişkin gelir-gider işlemleri de, tahakkuk esasına dayalı olarak belirlenmiş gelir ve gider hesaplarında izlenir. Gelir ve gider hesapları ise, bütçe ile ilgili olsun veya olmasın, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak tahakkuk eden her türlü gelir ve giderin kaydına mahsustur. Gerçekleşmemiş gelir veya giderler gerçekleşmiş gibi ya da gerçekleşenler gerçek tutarından farklı gösterilemez. Belli bir dönem ya da dönemlerin gerçeğe uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem ya da dönemlerin başında ve sonunda hesap kesimi işlemleri yapılır. Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar ve diğer duran varlıklar için amortisman ve tükenme payı ayrılır. Diğer taraftan arızi ve olağanüstü niteliğe sahip gelir ve giderler de meydana geldikleri dönemde tahakkuk ettirilir. Yine ihtiyatlılık ilkesi gereği tahsili şüpheli hale gelen alacaklar için hesaplanan karşılıklar da gider olarak muhasebeleştirilirler. Ancak, bu tür giderler normal faaliyet sonuçlarından ayrı faaliyet dışı giderler hesaplarda gösterilir. Her faaliyet döneminin sonunda, yönetici/yada yönetim kurulları, dönem sonu işlemlerini yaparak yeni faaliyet döneminin açılış kaydına esas alınacak kesin mizanın çıkarılmasını sağlarlar. Dönem sonu işlemleri işte bu [2] geçici mizanın çıkarılmasından sonra yapılır. Mizan cetvelleri, yevmiye defteri ile yardımcı defterlerden Bilgisayar kayıtlarından yararlanılarak ayrıntılı olarak, ana hesap bazında ve her ayın sonu itibarıyla düzenlenirler. Blok/Ada/Site yönetimlerince de aynı şekilde detaylı, tek tip hesap planında yer alan hesaplardan aylık mizan ve yıllık geçici ve kesin mizanlar düzenlenmiş olur. Mizan cetvellerinde; her hesabın borç ve alacak sütunlarındaki tutarların, yevmiye ve yardımcı defterlerindeki borç ve alacak toplamlarına ve borç sütunu toplamı ile alacak sütunu toplamının birbirine eşit olması gerekir. Geçici mizan dönem sonu işlemleri yapılmadan önceki mizan cetvelidir. Dönem sonu işlemleri bunu takiben yapılır. Dönem sonu işlemleri tamamlandıktan sonra sıra artık kesin mizanın düzenlenmesine gelmiştir. Kesin mizanda faaliyet ve bütçe hesapları bakiye vermez. Yani, gelir ve gider hesapları görülmez. Faaliyet hesaplarında kayıtlı gelir ve giderler farkı kar-zarar, fazlalık ya da eksiklik faaliyet sonucunu belirler. Bu karşılaştırma gelir tablosu dediğimiz mali tabloyu oluşturur. Neticede bu + - faaliyet sonucu da öz kaynaklar hesap grubundaki dönem faaliyet sonuçları hesaplarından ilgili olanına aktarılarak faaliyet hesapları kapatılmış olur. Bu işlem aynı zamanda Muhasebe döneminin de kapatılması anlamına gelmektedir. Öte yandan bu işlemden sonra çıkarılan kesin mizanda borç ve alacak kalanı veren hesaplar hem dönem bilançosunu oluştururlar, hem de yeni muhasebe döneminin “1” numaralı açılış kaydı olarak muhasebeleştirilirler. Dönem sonlarında diğer işletme, kurum ve kuruluşlar gibi Blok/Ada/Site yönetimlerince de aşağıda sayılan temel mali tabloların [3] hazırlanması söz konusudur. Bunlar tahakkuk esaslı muhasebe sisteminde Bilanço, Faaliyet Sonuçları Gelir-GiderTablosu, Bütçe Uygulama Sonuçları Tablosu, Nakit Akım Tablosu, Mali Varlık ve Yükümlülükler Tablosu, Bütçe Giderleri ve Ödenekler Tablosu gibi raporlardır. Çıkarılan mizanlar da, bu mali tablolarla birlikte belirlenen sürelerde bilgi, denetim ve onaya sunulmak üzere hazırlanmış olurlar. Kesin mizanla birlikte ortaya çıkan Bilanço, tahakkuk esaslı muhasebe sisteminin dönem sonu belgelerinden, Gelir tablosu ile birlikte belki de en önemlilerindendir. Faaliyetlere ilişkin dönem sonunda çıkarılan Bilançoların amacı; Blok/Ada/Site Yönetimi tasarrufundaki kaynaklar ile bunlarla elde edilen varlıkların muhasebe kayıtlarının yapılması, mali tablolarının hazırlanması ve raporlanmasıdır. Böylece, belli bir tarihte işletmenin/kurum ya da kuruluşun mali durumu ilgililer için saydam ve gerçeğe uygun olarak yansıtılabilmektedir. Bilançolar, kabul görmüş muhasebe ilke ve standartlarına uygun olarak hazırlanır. Bu alandaki mevzuat, en başta VUK ve tek tip hesap planı olmak üzere kabul görmüş ve yerleşmiş muhasebe usullerini düzenlemektedir. Bilanço, işletme, kurum ve kuruluşların belli bir tarihteki varlıklarını, yabancı kaynaklarını ve öz kaynaklarını gösteren tablolardır. Sol tarafında varlıklar, sağ tarafında ise yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar hesap adlarıyla yer alır. Bu anlamda kesin mizanda yer alan hesapların borç kalanları bilançonun aktif hesaplarını, alacak kalanları da bilançonun pasif hesaplarını oluşturur. Bilançolar, dönemler arasında karşılaştırma yapılabilmesini sağlamak üzere en az bir önceki faaliyet dönemine ilişkin verileri de kapsayacak şekilde hazırlanır. Bütün varlıklar, yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar bilançoda gayrisafi değerleriyle gösterilir. Bu ilke, bilançonun net değer esasına göre düzenlenmesine bir engel oluşturmaz. Bu doğrultuda indirim kalemleri ilgili oldukları hesapların altında - işaretli olarak açıkça gösterilirler. Tahakkuk esaslı olmayan Blok/Ada/Site Yönetimi bütçe uygulama sonuçları ise, dönem sonlarında yönetici/yada yönetim kurulları tarafından hazırlanan kesin hesap cetvelleri ile gösterilir. Kesin hesap tabloları bütçe ve muhasebe döneminin uygulama sonuçlarını karşılaştırmalı olarak gösteren raporlardır. Yani, Faaliyet sonuçları tablosu ile Bütçe uygulama sonuçları tablosunun birleşiminden oluşurlar. Hesap döneminin sonunda, bütçe sınıflandırmasına uygun olarak, muhasebe sistemindeki kayıtlardan ve son bir yıllık uygulama sonuçlarını gösterecek şekilde hazırlanırlar. Faaliyet sonuçları tablosu, işletme, kurum ve kuruluşlarının bir faaliyet döneminde elde ettiği gelirleri, yaptığı giderleri, mali ve mali olmayan varlıkların yönetimi ile yükümlülüklerine ilişkin işlemlerinden kaynaklanan gelir ve giderleri gösteren ve bunlar hakkında detaylı bilgi sağlayan mali tablolardır. Bütün gelir ve giderler, tahakkuk ettikleri dönemin faaliyet sonuçları tablosunda gösterilir. Tablo, dönemler arası karşılaştırma yapılabilmesini sağlamak üzere en az bir önceki faaliyet dönemine ilişkin verileri kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır. Bütçe uygulama sonuçları tablosu ise, işletme, kurum ve kuruluşlarının bütçe uygulamaları sonucunda belirli raporlama dönemlerinde elde ettiği bütçe gelirleri ve yaptığı bütçe giderlerini gösteren ve bunlar hakkında detaylı bilgi sağlayan mali tablodur. Bütçe uygulama sonuçları tablosu, bütçe gelir ve bütçe giderleri ret, iade ve düzeltmeler dahil grubundaki hesaplardan üretilir. Tablo, dönemler arası karşılaştırma yapılabilmesini sağlamak üzere en az bir önceki mali yıla ilişkin verileri kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır. Varsa değerlerin ve farkların nerelerden kaynaklandığı ile bunların faaliyet sonucunu nasıl etkilediği gibi ayrıntı hususlar tablonun açıklamalar kısmında belirtilebilir. Kesin hesaplar mevzuatta belirtilen usule uygun olarak konut malikleri ile temsilciler kurulu üyelerinin bilgisine, denetim kurulu üyelerinin denetimine ve kurul onayına sunulurlar. Böylece kesin hesap cetvellerinin onaylanması, bütçenin onaylanmasındaki usule göre yapılmış olur. Mali raporlama kapsamında hazırlanan tüm bu Mali tablolar, belirlenmiş, ya da kabul görmüş genel esas, ilke ve standartlara uygun olmak durumundadır. Belirlenen sürelerde de ilgililerin bilgi, denetim ve onayına sunulurlar. Blok/Ada/Site yönetimine ait mali tabloların çıkarılması yönetici/yada yönetim kurulları tarafından sağlanacaktır. Bu anlamda mali tabloların belirlenen standartlara uygun olarak hazırlanmasından ve belirlenen süreler içinde bilgiye, denetime ve onaya sunulmasından sorumludurlar. Ancak, elbette ki; bütünlük, güvenilirlik, kullanışlılık, yöntemsel geçerlilik ve ulaşılabilirlik ilkeleri çerçevesinde, yeterli mesleki eğitim almış personel tarafından ve muhasebe kayıtlarındaki verilere dayanılarak hazırlanırlar. Tablo ve üzerindeki değerlerin; mevcut mali durumu, faaliyetleri, hesaplar arasındaki karmaşık ilişkileri belirtmekte yetersiz kalması halinde dipnot şeklinde ilave açıklamalara yer verilmesi uygun olur. Mali raporlamalar yolu ile genel olarak kaynakların dağılımı açıklanmış olur. Faaliyetlerin nasıl finanse edildiği ve nakit ihtiyacının nasıl karşılandığı anlaşılır. Faaliyetlerini finanse edebilme, sorumluluk ve taahhütlerini yerine getirebilme yeteneği izlenir. Mali durum ve mali durumdaki değişiklikleri gösterir. Diğer taraftan Blok/Ada/Site Yönetimlerinin mali durumları, performansları ve nakit akımları hakkında da kapsamlı bilgi sağlanmış olur. İleriye yönelik proje oluşturulması ve karar verilmesi kolaylaşır. Ayrıca mali tablolar faaliyet performansının, yönetimin etkinlik ve başarısının ölçülmesinde de kullanılabilirler. Yönetimin kendilerine sağlanan kaynakları bütçelerine uygun ve yasal şekilde kullanıp kullanmadıklarını, mali işlemlerinde saydam olup olmadıklarını ve hesap verilebilirliğini de gösterirler. Mali tabloların, kullanıcıların karşılaştırma yapabilmelerini mümkün kılmak için en azından son dönem verilerini de içerecek şekilde hazırlanmaları beklenir. Ayrıca, herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde açıklamalı olmalıdırlar. [1] Bu anlamda kayıt, denetim, kontrol ve takip açısından kullanılacak belgelerle ilgili usul ve esaslar Blok ve Ada Yönetimlerinin görüşleri alınmak suretiyle hazırlanır ve uygulanır. Örneğin Muhasebeleştirme belgesi olarak uygulanmak üzere örnek Ödeme Emri Belgesi ve Muhasebe İşlem Fişleri belirlenebilir. [2] Dönem sonu işlemleri; Bütçe gelir ve bütçe gider hesapları hesap grupları ile bütçe gelirlerinden ret ve iade hesapları hesap grubunda yer alan hesapların bütçe uygulama sonuçları hesabıyla karşılaştırılıp bütçe uygulama sonucunun belirlenmesi, Kullanılmayan ödeneklerin iptal edilmesi veya mahsup dönemine aktarılması, Yeniden değerlemeye tabi tutulacak varlıkların değerlemeye tabi tutulması, Amortismana tabi varlıklar için amortisman hesaplanması, Muhasebe birimlerince izlenen varlıkların sayılması ve gerekli tutanakların düzenlenmesi, Gelir ve gider hesapları hesap grupları ile indirim, iade ve iskonto hesapları hesap grubunda yer alan hesapların faaliyet sonuçları hesabıyla karşılaştırılıp faaliyet sonucunun belirlenmesi ve benzeri işlemlerdir. [3] Site yönetiminde yukarıda belirtilen mali tabloların şekilleri üzerinde değişiklik yapmaya, Blok/Ada/Site yönetimleri itibarıyla türlerini belirlemeye veya ihtiyaç duyulması halinde yeni mali tablolar oluşturmaya ve elektronik ortamda alınmasıyla ilgili düzenlemeler yapmaya da Yoplu Yapı Temsilciler Kurulu yetkilidir.
site yönetimi aylık gelir gider tablosu